Cuma, Nisan 19, 2013

2013 NBA Playoff’ları İlk Tur Değerlendirmeleri

Cumartesi akşamı başlayacak olan 2013 NBA Playoff’larını sizler için değerlendirdim. Tahminlerle birlikte, takımların içinde bulunduğu durumu, rakiplerine karşı sahip oldukları avantaj ve dezavantajlardan söz ettim. Başlayalım.
DOĞU KONFERANSI
(1)Miami Heat-(8)Milwaukee Bucks
İlk tur eşleşmelerinin sürprize en az açık olan serisi. Miami’nin sahip olduğu görünüm 2000′lerin başındaki Lakers’tan farksız. Çoğumuz finale ve sonrasında şampiyonluğa ellerini kollarını sallaya sallaya gideceklerini düşünüyoruz. İki senedir aynı şeyi düşünüyoruz aslında, ikisinde de yanıldık. Big three’nin ilk senesinde Dirk ve ekibi LeBron’a dur demişti. Geçen sene ise Celtics, Heat’i yedi maçlık seriye zorlamıştı. Geçen sene play-off’lara girerken sahip olduğumuz tablo ile bu sene arasındaki fark Miami’nin rakiplerinin önemli oyuncularının sakatlığı. Rondo, Rose vs. Şüphesiz ki onlar adına büyük avantaj olacak. Burada seriyle ilgili konuşmam gerekirken, gelecek turlara bakmam bu seri hakkındaki görüşlerimi açıkça ortaya koyuyor olsa gerek. Bucks’ın Miami’nin zayıf sayılabilecek pota altı bölgesine dahi yapabileceği bir hamle şansı yok. Milwaukee’nin maç kazanmak için Ellis ve Jennings ikilisinin absürt bir şekilde sokmasına ihtiyacı var. Ve bu gerçekleşmeyecek.
4-0 HEAT
(2)New York Knicks-(7)Boston Celtics
Doğudaki en güzel ilk tur eşleşmesi. Boston ve New York, Amerikan spor tarihinde hep bir rekabet içinde bulunmuş, uzun bir nefret geçmişine sahip iki şehir. Melo’nun ilk senesinde bu iki takım yine karşılaşmış, Celtics 4-0′la vurup geçmişti. İşler iki takım için de çok değişti. Celtics, Rondo’nun sakatlandığı zamandan beri iyi idare etti etmesine, ancak playoff’ta Rondo’nun geçiş hücumlarına ve takım arkadaşlarına yarattığı kolay basketlere çok ihtiyaç duyacaklar. Normal sezondan farklı olarak, her hücumda karşılarında %100′ünü vermeye çalışan bir Knicks savunması bulacaklar- Knicks savunmasının %100′ü ne kadar işe yarar, bu da soru işareti -. Ayrıca Garnett’in sağlık durumu, yoğunluk bakımından çok üst düzeyde oynanacak bir seriyi ne denli kaldırıp kaldıramayacağı büyük merak konusu. Celtics’in seriyi geçmesi için sezon başından beri beklenileni veremeyen yan parçaların birkaç adım öne çıkması şart.
Knicks’e gelecek olursak; üçlük çizgisinin arkasından kilidi açmaları play-off döneminde onlara güvenmemek için gayet makul bir neden. Knicks sezon ortasında tökezlediği maçlarda o kadar kötü hücum edip, o kadar kötü savunma yaptı ki, onları gördükten sonra play-off’ta güvenmek zor. Ama Melo’ya güvenmek için doğru zaman. Kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor bana kalırsa. Melo’nun Chandler’ın yanında 4 numara oynayacağını düşünürsek, Celtics savunmasının onu nasıl savunacağı ve yardım getireceği serinin gidişatını belirleyecek. Melo sezon içerisinde oynanan dört Celtics maçında  39/103 saha içi isabetiyle oynadı. Knicks açısından biraz korkutucu. Doc’ın Jeff Green’i mümkün olduğunca Melo’ya vermesi gerektiğini düşünüyorum. Knicks’in Celtics’e karşı sahip olduğu en büyük ikinci koz kesinlikle Tyson Chandler. Hücum ribaundlarındaki etkinliğinin yanı sıra, defolu Knicks savunmasını tek başına toparlayabilecek kapasitede olması Knicks adına çok değerli. Kidd, JR, Felton gibi guardların Melo’ya gelen double team sonrasında gelen topları nasıl değerlendireceği de çok önemli.
İki takım da dengesiz, Knicks süpürse de Celtics turu geçse de şaşırmam. Melo kariyerinde ikinci kez ilk turu geçecektir diye düşünüyorum.

4-2 KNICKS
(3)Indiana Pacers-(6)Atlanta Hawks
Öncelikle tebrikler Atlanta Hawks. Pacers’la oynamak için gösterdikleri büyük çaba takdire şayandı. Bulls taraftarı olarak ben de Pacers’ı istiyordum, benim isteme sebebim Pacers’ın oyun anlayışının bizimkine daha  yakın olup, savunmada onları kilitleyeceğimizi düşünmemdi. Bir de Nets’in Deron’ın yükselişiyle korkutucu bir hal alması var. Hawks’ın yıllardır play-off yapıp ilk turda takıldığını veya maksimum 2.tur gördüklerini, başarıya ulaşmak için hiçbir şey yapmadıklarını- JJ gönderilerek kısmen bir adım atıldı- biliyoruz. Son dönemdeki kaçış da Nets’ten çok Miami’den kaçış olabilir. Fakat Pacers’ı geçmeleri pek kolay olmayacak. Indiana sezonun son 15-20 maçlık döneminde oldukça yavaşladı fakat, play-off’ta savunmalarını bir üst seviyeye çekip sezon içindeki hallerine bürüneceklerdir. Hibbert ve West ikilisinin pota altında rakibi domine etmesi seriyi beklenenden daha kısa bir zamanda bitirebilir. Sezon ortasında en büyük yıldızının takasla gönderilmesi düşünülen bir takımın büyük şeyler başaracağı fikri oldukça saçma geliyor.
4-1 PACERS
(4)Brooklyn Nets-(5)Chicago Bulls
Bulls’un sezon serisini 3-1 kazanmış olması bu seri için fazla bir şey ifade etmiyor. Deron Williams’ın all-star arasından sonra gösterdiği performans, Hawks’ı onlardan kaçmaya sevk etti. Thibs her zamanki karizmasıyla, böyle bir şey yapmayıp son maçlarda dahi ilk beş oyuncularını oynattı. Öleceğini bilen Mülayim gibi bombayla artistlik mi yaptı bilmiyorum, fakat Bulls bu sezon üst sırada yer alan takımlara karşı oynadığı oyunla gayet umut veriyor. Noah’ın sağlık durumu, iyi bir sezon geçiren Brook Lopez’i durdurmak adına en önemli şey. Noah’ın savunmada yaptıklarının yanında hücumdaki pas akışını sağlaması, topa dokunması bile Bulls’un kötü hücum sistemine pozitif bir etki yapıyor. Jimmy Butler’ın JJ üzerinde yapacağı savunma ve hücumda göstereceği performans x-factor olacaktır. Ve Nate Robinson’ın son dönemde gösterdiği muazzam performansı play-off’a taşıyıp taşıyamayacağı konusu cevabı merakla beklenen başka bir soru. Klişelere girmek istemem ama hani şu play-off-adam meselesi…
Nets’e bakacak olursak, sezonun ilk yarısında Deron Williams’ın vasat oyunu hücumda onların ellerini bağlıyordu. Deron’ın kötü şut yüzdesi, hücumların tıkanmasına ve Nets’in iç-dış hücum dengesini yakalayamamasına neden oluyordu. All-star sonrası Williams toparladı, Nets çok daha düzenli hücum etmeye başladı. Joe Johnson, Gerald Wallace, Deron Williams, Brook Lopez… Böyle sayarken gayet hoş. Fakat bench Nets adına en büyük sıkıntı olacak. Geçen sezon izledikten sonra kalburüstü bir skorer olur dediğimiz MarShon Brooks’un rolü ve yaptıkları beklenilenin çok altında. Blatche ve CJ Watson’ın kenardan getirecekleri Nets adına kilidi açabilir.
D-Rose dışında herhangi bir sakat olmaması durumunda, Bulls boğucu savunmasıyla Nets’e karşı oldukça avantajlı. Duygusal olarak da düşünüyor olabilirim, affedin.
4-3 BULLS
BATI KONFERANSI
(1)Oklahoma City Thunder-(8)Houston Rockets
7. sırayı sezonun son maçında Lakers’a kaybeden Rockets için oldukça kötü eşleşme. Spurs’e karşı hatrı sayılır bir şansları vardı, özellikle Spurs’ün en büyük silahlarından birinin pota altında olduğu ve Rockets’ın da ligin en iyi pota savunmacılarından birine sahip olduğu düşünülünce. Thunder’a karşı ise Ömer’in savunmadaki etkinliği çok fazla bir fark yaratmayacak. Elbette pota altına drive eden oyuncular için büyük tehdit, fakat karşısında 1 on 1 durumunda etkisizleştirmesi gereken bir oyuncu olmayacak. Rockets’ın seriyi ne kadar uzatacağını üçlük yüzdeleri belirleyecek. McHale’in hücumda ‘Ömer’in tepede getirdiği screen sonrasında Harden’ın yaptıkları’ oyunundan başka bir şeyi yok. Harden’ın drive’ları sonrasında rakip savunmada yaşanan bozuklukları topu iyi çevirerek üçlükle değerlendirmek Rockets’ın ana silahı. Harden’ın zaman zaman kontrolden çıktığını ve kötü şut tercihleri yaptığını biliyoruz, gerçekleşmesi halinde buRockets’ın bir maçı kendi elleriyle vermesine sebep olabilir.
Thunder için ise, Lakers eşleşmesinden daha kötü bir eşleşme değil. Westbrook ve Durant’in sonraki serilerde topu nasıl paylaşacağını görmek adına güzel olacak. Thunder, Rockets’ın bu sezonki en ters eşleşmesi. Sezon serisinde verdikleri tek maçı hatırlarsanız, Harden 45 atmış, Rockets inanılmaz şutlar sokup geri gelmiş ve kazanmıştı.
4-1 THUNDER
(2)San Antonio Spurs-(7)Los Angeles Lakers
Playoff’a girmeyi son gün garantileyen Lakers, taraftarlarının istediği gibi Spurs’le eşleşmeyi başardı. Yaşadıkları onca problemden sonra 7.sırada bitirmeleri onlar adına güzel. Lakers’ın hücumda Spurs’e karşı uygulayacağı şey pick&roll’den öte post’ta topu Howard’la buluşturmak olacak. Sakatlıktan tamamen kurtulduğunu söyleyen Gasol’ün boyalı alanda yarattığı şeyler Lakers adına çok önemli bir role sahip. Steve Nash’in oynayıp oynayamacağı, oynarsa ne durumda olacağı gibi soru işaretleri de yok değil. Kobe’nin sakatlığından sonra çıkılan sezon sonu maçlarının Spurs serisi için bir referans olacağı kanısında değilim. Lakers’ın son 2 maçtaki görüntüsü 2009 Orlando’suna benzerdi, bu sistemde dış atıcıların şutu sokması en kritik nokta. Meeks’in istikrarsızlığının yanında ‘vino’ modunda bir Steve Blake var. Kobe’nin sakatlığından sonra, dış şutların girmesi 2 kat daha fazla önem kazandı. Çünkü takımda hücumda sıkıntı yaşanırken, içeri drive edip faul alabilecek veya temas yaratabilecek Kobe yok. Play-off’ta bulunan kolay sayılar önemli bir faktör. Ki bu düşünüldüğünde Lakers’ın transition savunması akıllara geliyor, durum hiç iç açıcı değil.
Spurs’ün normal sezonu harika geçirip, playoff’a görkemli bir şekilde girdiği son 2 sezon sonrasında, bu sezon ilk defa playoff’a girişi o kadar harika değil. Parker sakatlandıktan sonra eskisi gibi değil, Ginobili’nin oynayıp oynayamacağı belirsiz. Fakat ellerinde önceki 2 sezonda bu seviyelerde olmayan Tim Duncan var. Ki savunmada gösterdiği çaba, hücumunun yanında gözardı edilse de play-off’ta Spurs’ü ileri taşıyacak başlıca nedenlerden biri olacak. Spurs’ün geçiş hücumları, geriye koşamayan Lakers’ın canını çok yakacaktır. Pop özellikle Danny Green ve Tony Parker ikilisine rakip yarı sahaya hızlı gelmelerini söyleyebilir. Duncan’ın Howard’la eşleşeceğini düşünürsek, Gasol-Splitter eşleşmesi Spurs açısından pek güzel durmuyor. İki takımın birbirine çıkaracağı problemlerin tümü düşünüldüğünde Spurs net bir şekilde Lakers’ın önünde.
4-1 SPURS
(3)Denver Nuggets-(6)Golden State Warriors
Batı konferansı eşleşmeleri arasında izlemesi en zevkli seri olacak. Stephen Curry sonunda istediğimiz gibi, herhangi bir sakatlığı yok ve playoff’ta. Denver Nuggets’ın galibiyet seri sırasında işi biraz ileri götürerek finale gideceklerini düşünmüştüm. Ne yazık ki sistemin en önemli oyuncularından Gallo sakatlandı. Gallinari’nin eksikliği play-off’ta kendini belli edecek. Chandler veya Brewer ile kapatabilirler, fakat rotasyondan o seviyede birisinin çıkmış olması, Nuggets’ın sahip olduğu esnekliği fazlaca kaybetmesine neden oldu. Buna rağmen, Warriors tam istedikleri tarzda oynayan bir takım. Denver’ın sistemine yakın bir tarza sahipler. Steph Curry ve Klay Thompson’ın hangi seviyelerde şut sokacakları Warriors’ın kazanacağı maç sayısını doğrudan etkileyecek. Ligin boyalı alandan en çok sayı bulan takımı Nuggets’ı durdurmak için Bogut’a büyük iş düşüyor. Şüphesiz ki serinin en güzel eşleşmesi David Lee ve Kenneth Faried arasında olacak. Gallinari’siz de olsa Nuggets bu seride net bir şekilde önde olan taraf.
4-2 NUGGETS
(4)Los Angeles Clippers-(5)Memphis Grizzlies
Geçen seneki 7 maçlık seriyi hatırladıkça ağzımın suyu akıyor. Memphis’in 27 sayıdan verdiği ilk maç hala akıllarda. Clippers’ın bir play-off tarihi ve rakibi edindiğine şüphe yok. Üst üste ikinci kez bu iki takım ilk turda karşılaşıyor. Memphis’in bu süreçte savunmasının daha keskinleştiği ve makineye dönüştüğünü söyleyebiliriz. Hücum tarafı için ise geriye gittiklerini. Zach Randolph ve Marc Gasol gibi uzunların yanında iç-dış dengesini sağlayabilecek iyi şutörlere sahip değiller. Rakibi durdurmayı başarıyorlar, ama skor sıkıntısı en büyük belaları konumunda. Zach Randolph’un 2 sezon önceki Spurs serisinde gösterdiği hücum performansının yakınlarında bir şeye ihtiyaçları var. Griffin vs. Z-Bo eşleşmesi serinin en güzel eşleşmesi olacak. Memphis’in savunma konusunda sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum, onlar için asıl mesele hücum.
Koçlar açısından, hamleleriyle ve set hücumlarıyla Hollins, Del Negro’nun epey bir önünde. Memphis’in en büyük dezavantajı rakipte ligin en iyi saha içi lideri ve point guard’ı var: Chris Paul. Paul’ün hücumda Blake Griffin’i 2-3 kademe yukarı çektiği düşünüldüğünde, ona zaman zaman double team’ler getirerek rahatsız etmek gerekebilir. Veya Paul’den uzun ve büyük bir oyuncuyla eşleştirmek. Clippers’ın elindeki en önemli koz şüphesiz ki ligin bu alanda en iyisi olan benchleri. Memphis’in sahip olmadığı bir şey ve bu gibi bir play-off serisinde çok önemli bir hale gelebilir. Grizzlies, Clippers’ın ‘showtime’ oyununu geçiş hücumlarında dahi durdurabilecek kapasitede bir savunmaya sahip. Clippers’ın boyalı alanda Memphis uzunlarına karşı göstereceği efor, serinin x-factor’u olacak.
4-3 CLIPPERS

Hiç yorum yok: