Salı, Temmuz 15, 2014

LV Yaz Ligi - Giannis Antetokounmpbo/Jabari Parker

Geçtiğimiz günlerde McBuckets/Snell ikilisini değerlendirerek Las Vegas Yaz Ligi'ne ufak bir giriş yapmıştım. Merak etmeyin, Yaz Ligi'ni çok fazla ciddiye alıp heyecan yapmıyorum. Ancak sonuçta oyuncuları daha düşük seviyede rakiplere karşı olsa da görme imkanı oldukça faydalı oluyor. Bu yazıda Milwaukee Bucks'ın 2 numaralı draft tercihi Parker ve Greek Freak lakaplı Giannis Antetokounmpbo'dan bahsedeceğim.


Giannis açık ara Yaz Ligi'nin en heyecan verici şeyi. Avrupa'da hiçbir üst düzey maça çıkmadan yolunu tuttuğu NBA'de ilk sezonunda oldukça umut verici performans göstermişti. Hatta biraz daha motive verici konuşacak olursam, geçtiğimiz sezonun Milwaukee Bucks'ında ondan başka izlenecek biri yoktu. Giannis'in hala gelişmekte olduğu tezi şehir efsanesi değil. Abartmıyorum, buradaki maçlarda biraz daha büyük gözüküyor. 6"11' olduğu konuşuluyor. Vücuduna biraz kas eklemeyi başarmış, geçen sezona göre biraz daha kuvvetli.

Giannis'in topu kapar kapmaz rakip yarı alana hücum etmesi bu dünyadaki sayılı zevklerimden biri haline geldi. Top kontrolünü biraz daha geliştirdiği takdirde transition'da LeBron, Durant seviyesine gelmemesi için hiçbir neden yok. Elbette fiziğini biraz daha geliştirmek zorunda. 

Şutu hala istikrarlı değil. O alanda da kendini geliştireceğine dair şüphem yok. Açık açık söylemek gerekirse bu yetenekleriyle dahi biraz olgunlaştığında NBA'de çok önemli yerlere gelebileceğini düşünüyorum. Size çok çok önemli. 2.12 boyunda açık alanda takımın hücumlarını yürütebilen, takım arkadaşlarını görebilen bir oyuncu hala çok sıradışı bir şey NBA'de. Hidayet'in 2009'da yaptıklarını ve sonrasında aldığı kontratı hatırlarsak daha iyi anlayabiliriz.

Savunma konusu Giannis'in iyi olduğu alanlardan. Uzun kollar, devasa eller.. Ve her şeyden önemlisi ne biliyor musunuz, kendisi hala 20 yaşında bile değil.







Yaz Ligi'nde ilk defa az önce bir oyuncunun tüm istatistiklerine bakma ihtiyacı hissettim. Marco Belinelli'nin zamanında 30 sayı ortalama tutturduğu bir organizasyonda istatistiklere çok fazla takılmamak gerektiğini düşünüyorum. Lakin, Parker'ınkileri merak ettim ve gözden geçirdim. Pek şaşırdığım söylenemez. %37 saha içi isabet yüzdesi. Parker'ın diğer istatistikleri şöyle; 14 sayı 7 ribaund 1.5 asist %20 üçlük 4 top kaybı.

Bir oyuncuyu 3 maçlık yaz ligi serüveni sonucunda yargılayacak değilim. Kötü şut atması veya toplam 12 top kaybetmesi de çok büyük sorun değil. Benim Parker'la ilgili en hoşlanmadığım şey her pozisyonu çok ama çok zorlaması. Topu parkeye 3 defa vurmadan pas veremiyor. Daha doğrusu pas vermiyor ama topu yere vurmadan hiç vermiyor. İlk sezonunu Kidd'le geçirecek olması onun adına büyük şans. Hücumda post silahına rağmen kendinden daha güçlü oyunculara karşı ezildiğine şahit olduk. Bu da ilk birkaç sezonu için 4 oynayabilme şansını azaltıyor. Tıpkı Melo'nun yaptığı gibi vücuduna kas eklediği takdirde kariyerinin ilerleyen dönemlerinde 4 numaraya evrilebilir.

Doğruyu söylemek gerekirse şu ana kadar izlediklerimden pek hoşnut değilim. Fakat çaylak bir oyuncunun burada zorlanması kadar anlaşılabilir bir şey yok. Tıpkı Wiggins'ın yaşadıkları gibi. Tekrar etmemde fayda var; benim hoşnutsuzluğum Parker'ın basketbol iq'su üzerine. Neyse ki tarihin en zeki basketbol adamlarından biri tarafından idare edilecek. Şimdilik özet görüntülerini atıp noktalı virgül koyayım. 





Bir de bu var. Hehe. Hoşgeldin çaylak.




Hiç yorum yok: