Salı, Haziran 12, 2012

Orlando Wooldridge'e Şarkı



Eski NBA oyuncusu Orlando Wooldridge 31 Mayıs'ta  hayatını kaybetmişti. Tennessee Üniversitesi'nde oynayan oğlu Renaldo Wooldridge babası için şarkı yazmış ve bir klip yayınlamış.

Pazartesi, Haziran 11, 2012

Geleneksel Flu Game Şenlikleri


Tam tamına 15 yıl önce bugün Jordan hasta hasta çıkıp Utah potasına  38 sayı bırakmış, 2-2 olan serinin kaderini değiştirmişti. Önemli olan nokta Jordan'ın bir önceki maçta "Jordan standartları"'nda kötü bir maç çıkardıktan sonra -22 sayı %40 fg 4 asist 4 ribaund- 5.maçta Utah'ın evinde böyle bir karakter koyuşuydu. Maçtan önce ne idmanlara çıkmış ne de yemek yemişti. Jordan'ın kariyeri bu tarz 'challenge'larla dolu olsa bile hasta hasta maçı Chicago'ya getirmesi 15 yıl sonra bile hala akıllarda.




Daha önce yayınladığımız metin:


NBA tarihinde "The Flu Game" olarak da bilinen bu maç sanırım Michael Jordan gibi bir "sporcunun" bir daha zor yetişeceğinin en büyük kanıtlarından da biridir.Şimdi bu efsane maçı tekrar hatırlayalım.

Chicago Bulls ile Utah Jazz 1997 Nba finallerinde karşı karşıyalar.İlk iki maçı kazanan taraf Bulls.Sonraki iki maçı kazanan ise Jazz.Salt Lake City'deki sonraki maç NBA tarihine inanılmaz bir senaryoyu yazacaktı.Rüzgarı arkasına alan Jazz sıradaki maçı da alması halinde büyük bir özgüven kazanacaktı.Üstelik maçtan saatler önce MJ yatak döşek yatıyor,ayağa kalkacak gücü bulamıyordu.

Ancak maça dakikalar kala Michael Jordan soyunma odasının kapısında belirdi ve : "Oynayabilirim." dedi.

Maça hızlı başlayan Jazz oldu.16 sayı farkla öne geçene kadar Jordan sahada sadece geziniyordu.Ancak ikinci çeyrekle birlikte Jordan hastalığı unuttu.Tam 17 sayı bıraktı ikinci çeyrekte.Bununla beraber Bulls ilk yarıyı 33-24 üstün kapadı.




Devre arası durumu daha da kötüleşti Jordan'ın.İkinci yarıya da kötü başladılar.Özellikle Kukoc'un desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyordu Bulls.Ancak Jazz son çeyreğin başında 8 sayı öne fırladı.Tam bitti,gitti denirken...

Bulls'un 10-0'lık serisi geldi.Bulls tekrar öne geçti.Maç sonu yaklaşırken majesteleri de havasını yeniden bulmuştu.Bitime 25 sn. kala 85-85 eşitlik vardı.Jordan bu kez Stockton'ın üstünden bir üçlük yolluyor galibiyeti Bulls'a getiriyordu.90-88 maçı kazanan Bulls'ta Michael Jordan'ın istatistikleri şöyleydi : 38 sayı,7 ribaund,5 asist,3 top çalma,1 blok veee... 39 derece ateş.



Maç bittiğinde Jordan efsane fotoğraflardan birinde yer alıyordu.Yorgunluktan Pippen'ın kollarına kendini bırakırken...







Not:Jordan 6.maçta da 39 sayı 11 ribaund 4 asistle oynamış ve Bulls kendi evinde şampiyonluğunu ilan etmişti.

Pazar, Haziran 10, 2012

Final Perdesi ve Arkada Kalanlar



Bir yanda Miami Heat, diğer tarafta Oklohoma City Thunder.. Sezon başında çoğu kişinin tahmin ettiği ve istediği eşleşme.. Ben Chicago Bulls'un geleceğini düşünüyordum, malum sakatlıktan dolayı olmadı. Sezon öncesini hatırlamaya çalışın. Hangimiz Spurs'e ve Celtics'e şans tanıyordu? Spurs ilk turda Memphis'e 1-8 eşleşmesinde elenmiş, Boston ise Miami karşısında adeta pert olmuştu. Celtics'in hikayesinin Spurs'ünkinden çok farklı olduğunu aşikar. Doc'ın dün toplantı da dediği gibi Jeff Green'e olanlar, sonrasında fena olmayan Wilcox'ın devre dışı kalması, Bradley'nin sakatlanışı falan fıstık. İnanılmaz hikaye, çok asil bir şekilde noktayı koydular, tüylerim diken diken oldu. Atlanta ilk maçı kazandığında bile onlara en fazla 2 maç ömür biçenler çoktan oluşmuştu, her neyse  Mete yazacaktır, yazmazsa biz yine üstünden geçeriz. Spurs'te ise koçluk aktı resmen, Del Negro gidip Popovich'in kafasına sürtünse bari. Gerçi sürtünmeyle geçseydi Del Negro Spurs'te Popovich'in takımının point guardlığını yaptığı sırada geçerdi. Popovich oyunu yavaşlatan, düşük tempo ve savunma kaynaklı takımı tersine çevirdi, hücumda topu mükemmel dolaştırıp, boş şutları bulmaya yönelik bir oyun oynattı. Thunder serisinin 3.maçına kadar da mükemmel geldiler. Thunder'ın vahşiliğine nefesleri yetmedi.







Öyle Celtics sempatizanı falan değilim ama şu son maçta resmen destekledim Celtics'i. Hepimiz biliyoruz ki NBA kapitalizmin buram buram koktuğu, özellikle endüstriyel spor başlığı altında büyük paraların döndüğü bir organizasyon. Oyuncuların aldığı paralar değil mevzu. Asıl beni sinir eden olay nba.com'daki Thunder'ın gelmesi için edilen dualar, Celtics elenmeden Thunder'ın Beat The Heat tshirtü çıkartması falan. Ayrıca haberde "Kusura bakma Celtics taraftarı, Thunder-Heat finali gerçek basketbolseverler için cennet gibi bi final" yazmışlardı. İyice fıttırmıştım kısaca. LeBron'un elenmesi havuzdaki parayı inanılmaz derecede düşürecekti, olmadı. NBA ile ilgili profesyonel bir işe sahip olan herkes bayram etti doğal olarak.




Spurs içinse harika bir sezonun ardından buruk bir veda oldu. Özellikle ilk iki maçtan sonra Thunder hiç geri dönecek gibi durmuyordu. Seri 3-2 olduğunda bile Spurs'ün ne yapıp edip geri döneceğine inanmıştım. Öyle etkilenmiştim Spurs'ün sezon ve playoff performansından. Parker ve Gino'nun kontratı devam ediyor, Duncan'la da imzalayacaklarından bu üçlüyü tekrar görme ihtimalimiz yüksek. Takasa gideceklerini sanmıyorum.

Dağınık dağınık yazdığımın farkındayım ama günlük tarzı karalama olsun istiyorum. Oradan buradan.. Artık finallere gidiyoruz, yolun sonuna geldik neredeyse, olur öyle.. Bir başka sevindirici olay LeBron'un yanında hiçbir eleştiriye mahruz kalmayan Wade'e de taşların yavaş yavaş gelmeye başlaması.Wade için genel anlamda playofflar takımın 1 numarası LeBron'un gölgesinde yatarak serinlemekle geçiyor. Playoffda oynadıkları 18 maçın 1-2 tanesinde gösterdiği iyi performans dikkate alınmamalı bence. Güzel haber LeBron artık saçma saçma suçlanmayacak.


Finalin adı ise Durant vs. LeBron. Tabii ki hikaye bu iki isimle sınırlı kalmayacak. Eski apaçi, taktığı gözlük ve giydiği gömleklerle günümüz Amerikan entel gençliğinin yeni ikonu Russell Westbrook'un Miami'ye karşı nasıl oynayacağı serinin kaderini belirleyecek. Durant ve LeBron'un oyunlarının çok fazla değişmeyeceğini düşünüyorum. Diğer taraftan bakınca, geçen sene de finale giderken LeBron harikaydı falan filan diye geliyor akıllara. LeBron bu sene farklı abi ya, olmaz bir daha. Dediğim gibi Durant'in de çok fazla değişeceğini düşünmüyorum. Yan parçalarla belli olacak şampiyonluk. Koskaca Wade'i yan parça yaptık iki saniyede, fakat bu playoff döneminde onu LeBron veya Durant'le aynı sınıfa koymak feci haksızlık, kusura bakmasın.

Galiba alttaki fotoğraftan sonra seriye ciddi gözle bakamayacağım. Hahahaha, LeBron kapatmış havluyla, Durant "Erkeğin malı meydanda" diyerekten salmış.

Chris Bosh'ın Thunder pota altına karşı nasıl performans göstereceği çok önemli. Keza Ibaka'nın göstereceği performansta.. Ayrıca şaka maka Fisher 6.şampiyonluğa gidiyor, yakışır.

Yaz aylarına, nbasiz günlere antreman gibi olacak. Çarşamba sabahı başlıyoruz la.