Cumartesi, Temmuz 10, 2010

White Men Can Run


Fransız Christophe Lemaitre 100 metreyi 9.98 ile koşarak, 10 saniyenin altında koşan ilk beyaz atlet oldu.

19 yaşındaki atlet, Valence’de yapılan Fransa Şampiyonası’ndaki 100 metre yarışında 9.98’lik derece ile birinciliğe uzanırken tarihe de geçti. Lemaitre, Fransa rekorunun da sahibi oldu.

En hızlı beyaz unvanın sahibi olan Lemaitre'nin beyaz sprinterlere örnek olabileceğini düşünüyorum.


NBA'den Kısa Kısa


Tyrus Thomas Charlotte Bobcats'le 5 yıllık 40 md'a anlaşmış.Tyrus Thomas her zaman iyi bir potansiyel.Potansiyel potansiyel denile denile adam 24 yaşına geldi.8sayı 5 ribaund ortalamasıyla oynayan bir adama böyle bir kontrat gider mi?

Diyecekseniz ki "Potansiyeli var".Bilmiyorum daha ne zaman gösterecek.Onda biraz zeka sorunu var gibi.Mental anlamda da oldukça geri.Jordan'a pahalıya patlamış kısaca.

Anthony Morrow Nets'le 3 yıllık 12 md'a imzalamış.Nets haberi doğrulamamış ancak yahoo'da çıktığı için büyük oranla doğru.Morrow diyince o muhteşem Clippers maçı ve 20 de 15 saha içi isabetiyle 37 sayı attığı maç geliyor aklıma.Takımlar 2008 draftında onu seçme zahmetinde bile bulunmadılar.GSW'De iyi bir sezon geçirdi.Ancak kafaları bulandıran nokta Golden State'de iyi bir sezon geçirmiş olması.Ama 3 yıllık 12md değer ona.Geçtiğimiz sezon 13 sayı 4 ribaund ortalaması yakaladı-ama altını çizelim Golden State'de-

Korver Chicago'yla 3 yıllık 15 md'a anlaşmış.Bench'De Korver gibi bir şutörün olması Bulls için güzel.

Riley Durmuyor


Miami Heat'de efsane kadro kurulmasını sağlayan Pat Riley durmak bilmiyor.Cumartesi günü Derek Fisher'la görüşecek olan Riley,tecrübeli oyuncuyu ikna etmeye çalışacak.Fisher'ın Lakers'da kalması gerektiğini düşünüyorum.Ancak bu yaz sezonu bize gösterdi ki,Pat Riley'nin ikna yeteneğini bir hayli kuvvetli.

Ama son olarak,Fisher!ın Lakers'da kalacağını düşüdüğümü belirteyim.

İlginç Fotoğraflar #4



Dünyanın en çok para kazanan sporcusu olan ünlü golfcü Tiger Woods 9 yaşında.

Yıl: 1985

Nevin Yanıt'tan Rekor


Milli sporcu Nevin Yanıt, dün akşam Barcelona'da piste çıktı. 100 metre engelli branşında yarışan Nevin, 12.74 ile kendisine ait Türkiye rekorunu egale etti. Daha önce 2007 yılında 12.76 ile ve yine 20 Haziran 2010 tarihinde kırdığı 12.74 ile Türkiye rekorların sahibi olan Nevin Yanıt, Fenerbahçe Spor Kulubü'nün sporcusu.

Bu derecesi ile yarışta birinciliğe ulaşan Nevin Yanıt, Vonette Dixon ve Sussana Kallur gibi önemli isimleri de geride bırakmayı başardı.

Nevin Yanıt'ın bu form durumu bizleri de ümitlendirdi. Çünkü 26 Temmuz Barcelona'da Avrupa Şampiyonası var. Şampiyonadan altın madalya ile döneceğini umuyoruz.

Ayrıca bugün Gateshead'deki Diamond League 19.30 NTV Spor'da. Asafa Powell ve Tyson Gay 19.53 civarında 100 metre yarışında karşılaşacak. Böylece genel bir atletizm haberi geçmiş olduk.


New York'un Kızgınlığı Bitmiyor

Sanırım Daily News 'ın attığı başlık her şeyi açıklıyor.

Ömer Aşık'tan Resmi İmza


24 yaşındaki genç oyuncu Ömer Aşık Chicago Bulls ile anlaşmaya vardı. 36.sıradan draft edilen Ömer Aşık, daha önce Işıkspor, Alpella ve Fenerbahçe Ülker formaları giymişti. Aralık ayından beri basketbol oynamayan Ömer'e NBA kariyerinde başarılar dileriz.

Buradan resmi açıklamaya ulaşabilirsiniz.

Heat'ten Clippers'a


Miami Heat Brian Cook'u Clippers'a verdi.Cook ile 2 yıl için 2.5 md civarında bir anlaşmaya varıldı.Heat kadrosunu boşaltmaya devam ediyor.Bence bir oyuncunun daha ayrılması gerekiyor.Bakalım kim olacak.

Knicks'e Bir Takviye Daha


NY Knicks Raymond Felton'la anlaşmış.Henüz kesin değil ve anlaşmanın içeriği de bilinmiyor ancak Felton bana kalırsa iyi bir transfer olur.

Spurs Splitter ile anlaştı


Brazilya'lı pivot Tiago Splitter (25), NBA'deki haklarını elinde bulunduran San Antonio Spurs ile anlaşmaya vardı. Geride bıraktığımız sezon ACB (İspanya) Ligi'nde Caja Laboral takımıyla MVP olan Splitter anlaşmayı ise Pazartesi günü imzalayacak.

Bolt, GERİ döndü!




Mayıs ayından bu yana, yaklaşık 6 haftalık bir süredir, aşil tendonundaki problem yüzünden yarışamayan Usain Bolt, Diamond Leauge'de yine rüzgar gibi esti. Yılın en prestijli atletizm olayı olan bu organizasyonun Lozan ayağında 100 metrede yarışan Jamaikalı atlet, 9,82 sn ile yılın en iyi derecesini egale ederek ilk yarışını kazandı. Yılın en iyi derecesi ise vatandaşı Asafa Powell'a aitti. Artık Asafa bozulacak gibi..

Ayrıca Diamond League'e katılan ilk Türk atlet olan Alemitu Bekele Degfa, 3000 metrede 2. oldu.

Cuma, Temmuz 09, 2010

Euroleague'de Fikstür Belli Oldu



Euroleague'de yer alan temsilcilerimiz Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'in maç programları belli oldu. Program şu şekilde;

1. Hafta: (20-21 Ekim 2010)
Union Olimpija (Slovenya)-Efes Pilsen
Fenerbahçe Ülker - Lietuvos Rytas

2. Hafta: (27-28 Ekim 2010)
Efes Pilsen - Power Electronics Valencia
Cibona Zagreb - Fenerbahçe Ülker

3. Hafta: (3-4 Kasım 2010)
Efes Pilsen-Armani Jeans Milano
Regal Barcelona - Fenerbahçe Ülker

4. Hafta: (10-11 Kasım 2010)
Panathinaikos - Efes Pilsen
Fenerbahçe Ülker - Montepaschi Siena

5. Hafta: (17-18 Kasım 2010)
Efes Pilsen - CSKA Moskova
Cholet Basket - Fenerbahçe Ülker

6. Hafta: (24-25 Kasım 2010)
Efes Pilsen - Union Olimpija Ljubljana
Lietuvos Rytas - Fenerbahçe Ülker

7. Hafta: (1-2 Aralık 2010)
Power Electronics Valencia - Efes Pilsen
Fenerbahçe Ülker - Cibona Zagreb

8. Hafta: (8-9 Aralık 2010)
Armani Jeans Milano - Efes Pilsen
Fenerbahçe Ülker - Regal Barcelona

9. Hafta: (15-16 Aralık 2010)
Efes Pilsen - Panathinaikos
Montepaschi Siena - Fenerbahçe Ülker

10. Hafta: (22-23 Aralık 2010)
CSKA Moskova - Efes Pilsen
Fenerbahçe Ülker - Cholet Basket

Euroleague'de ilk haftalar çok önemlidir. İki temsilcimizin de ilk hafta maçları kolay gibi gözüküyor. Ayrıca son hafta maçları da gruplarda belirleyici olabilir. O yüzden Fenerbahçe Ülker avantajlı gibi.

Roller Değişti

1974 yılında Batı Almanya'da düzenlenen Dünya Kupasında dünya yeni bir futbol ile tanışmıştı. Johan Cruyff ile antrenör Rinus Michels'in başlattığı bu futbol felsefesinin adı Total Futbol'du. Hollanda 1974 yılında total futbol anlayışı ile tüm dünyayı kendisine hayran bırakmıştı.


Total Futbol, Hollandalı teknik adam Rinus Michels'in adını koyduğu, 70'li yıllarda fırtına gibi esen, 80'lerde de devam eden futbol sistemidir. 1930'lu yıllarda Avusturya milli takımının eski antrenörü Hugo Meisl'in uygulayamadığı fikirde total futbolun temelini oluşturur. Kısacası her oyuncu geçici olarak da olsa her görevi yapabilmeliydi. Total futbol anlayışı içerisinde, futbol tempolu ve hızlı oynanmalıydı. Bugün oyuncuların maç başına koştukları kilometrenin artmasının en önemli sebeplerinden birisi total futbol ve ona karşı koymak isteyen takımların kondisyon yüklemesidir.

Johan Cruyff, Johan Neeskens, Jonny Rep, Rob Rensenbrink gibi isimler bu kadronun temelini oluşturuyorlardı. Rinus Michels 1974 yılında futbolcularına;"Defans yok, forvet yok. Hepiniz forvetsiniz ve hepiniz defans oyuncususunuz. Defanstan bir arkadaşınız forvete gittiğinde, forvet oyuncuları onların yerlerini dolduracak. Forvette beklemek yok, geriye gelecekseniz ve hep beraber hücuma çıkacağız." emrini verdi.



Total futbol ile ilgili önemli diğer bir özellik, mümkün olduğunca yerden oynanması gerekliliğiydi. Yerden oynamak daha iyi kondisyonu olan oyuncular için iyiydi. Böylece hareket durmuyordu, kesintisiz pas alışverişi oluyordu. Havadan oynanınca topu beklemek gerektiğinden, rakip defans hazırlanıyordu.

Total futbolun kurucusu Rinus Michels, bu taktikle tüm dünyanın takdirini kazanan bir teknik adam oldu ve FIFA tarafından yüzyılın teknik direktörü seçildi.Rinus Michels'e göre sistem, oyuncudan daha önemliydi. Sanırım bu da anlayışın en temelde nereye dayandığını gösteriyordu.



Evet o günlerden bugünlere geldik, Hollanda futbolunda 2010 Dünya Kupasına kadar pek değişiklik yoktu. Total futbol anlayışını hiçbir değişikliği uğratmadan sürdüren Portakallar, 1988 Avrupa Şampiyonası finalinde Sovyetler Birliğini 2-0 yenerek somut bir başarıya ulaşıyordu. 1974 ve 1978 Dünya Kupası finalleri kaybedildikten sonra kazanılan bu kupa total futbolun elle tutulur ilk başarısıydı.

Hollanda geleneğini ısrarla ve başarıyla devam ettirdi. 1998 Dünya Kupası yarı finalinde Brezilya karşısında penaltılar sonunda alınan mağlubiyet yine total futbolu sekteye uğratmıştı. Dennis Bergkamp, Patrick Kluivert, Philip Cocu, Marc Overmars, Jaap Stam gibi futbolcuların yer aldığı ve antrenörlüğünü Guus Hiddink'in yaptığı kalite bir takım bu sefer sonuca ulaşamamıştı.



Günümüze doğru gelirsek, Hollanda çehresini yine değiştirmemişti. 2006 Dünya Kupasında ve Euro 2008'de sırf göze hoş gelen futbol oynamak uğruna elenmişlerdi. Fakat son dönemde total futbol anlayışının içinde yer alabilecek Arjen Robben, Robin Van Persie, Dirk Kuyt, Wesley Sneijder gibi futbolcuları da yetiştirmekten geri kalmamışlardı.

2010 Dünya Kupasında ise farklı bir Hollanda izliyoruz. Hatta Johan Cruyff'un oynadığı futboldan sıkıldığını açıkladığı bir Hollanda izliyoruz. Portakallar bu sefer kafalarına "total futbol" kelimelerini takmış durumda değil. Onlar bu kez modern futbola ayak uydurmak istiyorlar. Önce gol yemeyeyim düşüncesini benimseyen anlayışı yansıtıyorlar Güney Afrika'da. Bu felsefe ile başarılı oldular ve 32 yıl aradan sonra dünya kupası finaline yükseldiler. Belki de Bert van Marwijk'in futbol görüşüyle tarihinde ilk kez şampiyon olacak Hollanda.



Günümüzde görüyorum ki roller değişti. Artık güzel futbol oynamaya çalışan takımlar Brezilya veya Hollanda değil, aksine Brezilya ve Hollanda modern futbol felsefesini benimsemiş durumda. Tabii ki bu anlayışta antrenörlerinde büyük etkisi var.

Göze hoş futbol oynamaya çalışan Almanya, Şili, Uruguay, Arjantin elenirken Portakallar bir kez daha final sahnesindeler. Bakalım değiştirdikleri mentalite ile bu kez başarılıya ulaşabilecekler mi ?

Senden Bana Kalan Yıkık Dökük Şimdi

Tufan Galatasaray'dan Ayrıldı


Lige yeni katılan Olin Edirne Tufan Ersöz'ü renklerine bağladı.Tufan çok beğendiğim çok da iyi şeyler beklediğim bir gençti.Ama sakatlıklar ve saçma sapan şanssızlıklar neredeyse basketbolu bırakma derecesine getirdi onu.Umuyorum ki Edirne'de iyi bir sezon geçirip kendini büyük takımlara tekrar atar.

Kupanın İlkleri


2010 Dünya Kupasında birçok yeni olay yaşandı. Güney Afrika'da ilkler sahnesine atılan goller, büyük mücadele ile alınan galibiyetler ve şaşırtıcı mağlubiyetler çıktı. İsterseniz bu ilklere bir göz atalım.

1-Kupa Kara Kıtada :

Dünya Kupası tarihte ilk kez Afrika'da düzenlendi. Güney Afrika'nın ev sahipliğinde gerçekleşen 19.Dünya Kupası beklenilenin aksine sorunsuz geçiyor. Güvenlik problemleri nedeniyle birçok kişinin endişesi boşa çıktı. Güney Afrika, yapılması gerekenleri en iyiye yakın bir şekilde gerçekleştirdi.

2-Şampiyon İlk Olacak

2010 Dünya Kupası şampiyonu olacak takım, kupayı ilk kez kaldıracak. Hollanda daha önce oynadığı 2 finali de kaybetmiş, İspanya ise daha önce hiç final oynamamıştı. Ayrıca ilk kez bir Avrupa takım kendi kıtası dışında düzenlenen Dünya Kupasını kazanmış olacak. Bunu daha önce Brezilya iki kez başarmıştı.(1958 ve 2002)

3-Gana bir ilki başardı

Gana kendi futbol tarihi açısından bir ilki başardı. Çeyrek finale yükselen Siyah İnciler, bunu başaran 3. Afrika takımı oldu.(Kamerun ve Senegal)Eğer Gana, penaltı atışları sonucu Uruguay'ı eleseydi ve yarı finale yükselseydi, Afrika tarihinde bir ilki başarmış olacaktı.

4-İspanya ezip geçiyor

Euro 2008 şampiyonu İspanya, 2010 Dünya Kupasında da başarılı bir turnuva geçiriyor. İsviçre mağlubiyeti ile başlanan uzun yolda finale kadar gelmeyi başaran Kırmızılar, bir ilki başarmış durumda. Onlar için asıl hedef ise kupayı kazanarak bir ilki daha başarmak.

4-Yunanistan sonunda fileleri sarstı

Yunanistan, 2010 Dünya Kupasından önce sadece 1994 yılında kupaya katılma fırsatı yakalamıştı. Yine 2010'da rakipleri olan Arjantin ve Nijerya ile eşleşen Yunanlılar, kupayı sıfır puan ve sıfır gol ile tamamlamıştı. Bu sefer onlar için Dünya Kupası daha iyi geçti. Hem tarihlerinin ilk golünü attılar hem de ilk galibiyetlerini aldılar.

5-Şili uzun bir ara sonra

Şili şüphesiz 2010 Dünya Kupasının en iyi futbol oynayan ve oynamaya çalışan ekiplerinden biriydi. 1962 Dünya Kupasından beri dünya kupalarında galibiyet alamayan Şili, 2010'da Honduras'ı 1-0 yenerek 48 yıl sonra bir ilki başardı.

6-Slovaklar turladı

Slovakya ilk kez katıldığı dünya kupasında başarılı bir performans sergiledi. İtalya karşısında aldıkları 3-2 galibiyet ile büyük sükse yapan Slovaklar tarihlerinde ilk kez 2.tura çıktı. Grupta 4 puan toplayan Slovakya'da ayrıca Robert Vittek turnuvada 4 gol atarak, ülke tarihinin en golcü ismi oldu.

7-Güney Afrika bir ilki başardı

Güney Afrika ev sahibi ülke olarak bir ilki gerçekleştirdi. Dünya kupaları tarihinde daha önce her ev sahibi takım gruplardan çıkmıştı. Fakat 4 puanda kalan Güney Afrika A Grubunu 3.sırada tamamlayarak bir ilki gerçekleştirdi ve tarihe geçti.

8-Uruguay yıllar sonra

Uruguay bildiğiniz üzere 1930 ve 1950'de iki dünya kupası şampiyonluğu yaşamıştı. O günden 2010'a kadar dünya kupalarında büyük bir başarıları yoktu. Diego Forlan önderliğindeki takım 2010'da yarı finale yükselerek 30 yıl sonra bir ilki gerçekleştirdi.

9-Hollanda'nın final özlemi

Total futbol anlayışı ile dünyada tanınan Hollanda 2010'da farklı bir taktik anlayış izledi. Bu farklı taktik anlayışın meyvesini de 2010'da final görerek alıyorlar. 32 yıl aradan sonra bir ilki başaran Portakallar'da amaç Pazar günü kupaya uzanmak.

10-Honduras'ın puanı

Honduras ilk kez katıldığı dünya kupasında puan almayı başararak, önemli bir işe imza attı. Grubun üçüncü maçında İsviçre ile 0-0 berabere kalan Honduraslılar için bu puan teselli oldu. Ayrıca Honduras'ın yol atamaması da ilginç bir ayrıntı olarak göze çarptı.

11-Yenilmez Yeni Zellanda

1982 Dünya Kupasından sonra katıldığı ikinci dünya kupası olan 2010'da yenilmeyen Yeni Zellanda büyük sürpriz yaptı. Slovakya ve İtalya ile 1-1, Paraguay ile 0-0 berabere kalan Mauriler, kupada 3 puan topladı. Fakat Yeni Zellanda yenilmemesine rağmen gruptan çıkamadı.

12-Büyük Golcü Gyan

Gana'nın bu başarıları yakalamasında en büyük rol sahibi tabii ki Gyan Asamoah'tı. Turnuva'da ikisi penaltıdan 3 golü bulunan Gyan, öyle bir yerde penaltı kaçırdı ki Gana'nın, belki Afrika'nın kaderini değiştirdi. 120. dakikada penaltı kaçırmasına rağmen Gyan, Dünya Kupalarında en golcü 2.Afrkalı futbolcu oldu.(Roger Milla)

13-Portekiz 7'ledi

Portekiz - Kuzey Kore maçı ise 2010 Dünya Kupasının en farklı maçı oldu. 7-0 Portekiz'in üstünlüğü ile tamamlanan maç Kuzey Kore tarihinin en ağır mağlubiyeti olarak kayıtlara geçti. Bu maça ayrı bir anlam kazandıran diğer bir ayrıntı da 1966 Dünya Kupasında Kuzey Kore, Portekiz karşısında 3-0 öne geçmişti ve o maçı 5-3 kaybetmişti.Rövanş için sahaya çıkan Kuzey Koreliler sahadan hüsran ile ayrıldı.

14-Avrupa'nın devleri sarsıldı

Fransa ve İtalya'nın 2010 Dünya Kupasına grup aşamasında veda etmesi, kupanın en büyük sürprizi oldu. Ayrıca Fransa sadece 1 puan toplayabilirken, 1 gol atabildi. İtalya'nın sağlam savunmasının çöktüğü bir turnuva oldu. Her maçta gol yiyen Azzuriler, 3 maçta 5 golü kalelerinde gördü. İngiltere ise yine bekleneni veremeyerek hayal kırıklığı yarattı. 2.turda Almanya'ya 4-1 yenilen İngilizlerde kaleci sorunu yine devam etti.

15-Jabulani sıkıntı yarattı

2010 DÜnya Kupasının resmi topu Jabulani, maçlarda büyük sıkıntı yarattı. Özellikle kaleciler tarafından çok eleştirilen Jabulani'nin havadan gelen toplarda kontrol edilememesi dikkatleri çekti. Çok falso aldığı söylenen Jabulani'nin, kupada gördüğümüz uzaktan goller üzerindeki etkisi ise tartışılmaz.

Ahtapot Finalde Kimi Seçti ?


Kahin ahtapot Paul finalde İspanya'yı seçti.

Paul'e göre 11 Temmuz'da Johannesburg'da Hollanda ile İspanya arasında oynanacak 2010 Dünya Kupası finalini İspanya kazanacak. İçinde midye bulunan kutulardan İspanya bayrağının kutusunu seçen Paul, ilk defa Almanya'nın olmadığı bir karşılaşma için tahminde bulundu.

Sevimli ahtapot, Uruguay ile Almanya arasındaki üçüncülük maçında tercihini Almanya'dan yana kullandı.

Efes'e Gurur Verici Ödül


Efes Pilsen, bir spor kulübünün markalaşma adına zirvesi kabul edilen
Avrupa Ligi Pazarlama Ödülü'nü kazandı.Kulüpten yapılan açıklamayı aynen verelim :

Avrupa Ligi'nin bu yıl dördüncüsü yapılan Pazarlama Ödülleri'nde Efes Pilsen birinci oldu.2009-10 sezonunda Avrupa Ligi'ndeki tüm takımlar sezon içinde basketbolun gelişmesi adına yaptıkları çalışmaları Avrupa Ligi'ne sunarken; Efes Pilsen Avrupa Ligi'nin çok değer verdiği bu prestijli ödülü almaya hak kazandı.

Avrupa Ligi'nin geleneksel hale getirdiği yarışmada takımların seyirci, dağıtım, ürün ve markalaşma kriterleri baz alınıyor.

Heat'ten Bir Transfer Daha


NBA kaynaklarına göre Miami Mike Miller'ı da aldı.Henüz doğrulanmadı kesinleşmedi ama bu NBA kaynaklarının her dediği çıktı.Bakalım.Miller'da gelirse bu sene Miami'yi takip etsek yeter herhalde.

İlginç Fotoğraflar #3



Orman kaçkını Lebron James artık Miami Heat forması giyecek.

Yıl: 2003

Cleveland'dan Açık Mektup


Cleveland Cavaliers'in ortaklarından Dan Gilbert Cleveland taraftarlarına açık mektup yayınladı.Oldukça uzun bir mektup ama özetlersek : "Kişisel olarak garanti ediyorum ki Cleveland Cavaliers,kendini kral olarak adlandıran Lebron James'ten önce bir şampiyonluk kazanacaktır." Daha sonra mektup, rahat uyu Cleveland halkı,yarın daha parlak bir gün olacak şeklinde devam edip bitiyor.Yalnız işin ilginç yanı Lebron'un Cavs'tan ayrılacağı bu kadar açıkken neden böyle şeyler şimdiden başladı ? Yani düne kadar yalvaran Cleveland halkı,adeta tapan Cleveland halkı birden nefret topuna dönüştü.Mektuba dönersek eğer,Dan Gilbert biraz gaza gelmiş gibi.Lafla peynir gemisi yürümez sonuçta.Elinizde kim kaldı ki Bay Gilbert ? Bakalım ama,belki de bu Cleveland'ın transfer piyasasını kasıp kavuracağı bir zamanın başlangıcı da olabilir.


Orjinal mektup burada

Ahtapot Paul Geliyor !


Az önce Dünya Basketbol Şampiyonası bilgilendirme toplantısı yapılırken Turgay Demirel,şampiyonanın başlamasına 50 gün kala Almanya'daki ünlü ahtapot Paul'ü Türkiye'ye getireceklerini söyledi.Tabii getirebilirlerse.

Günün Fotoğrafı : The New Big Three

ŞAKA GİBİ !

Knicks Takasa Gitti


David Lee 6 yıl için 80 md ye Warriors ile anlaşırken,Knicks karşılığında Anthony Randolph,Ronny Turiaf ve Kelenna Azubuike'yi aldı.Açıkçası Amare'nin yedeği olarak Lee kalmak istememiş bu belli.Alacağı sürelerin ve alacağı paraların da düşeceğini düşünürsek Lee açısından iyi olmuş.Ama Knicks için kayıp bir takas olmuş.

Miami Şimdi Boşaltmaya Başladı


3 yıldızı kadrosuna katan Miami,geçen sene 2.sıradan draft ettiği Beasley'i Minnesota'ya verdi.Böylece kadroyu biraz olsun boşalttı.Salary Cap adına yapılan bu hamle zorunlu gibi gözüküyor.Ancak daha yeni draft edilmiş Beasley geçen sene istenilen verimi vermemişti.Açıkçası Bosh'da geldikten sonra Beasley'i gözden çıkarmak zorunluydu dediğimiz gibi ancak bu hamlenin geleceğini göreceğiz.

Cleveland Taraftarı Kızgın



Cleveland taraftarı Lebron'un kararına öfkeli.Cleveland'ın da aralarında bulunduğu 4-5 takımdan tercihini Heat adına kullanan Lebron,kendi şehrinde şimdi lanetlenen isim oldu.İşte Cleveland'Dan bir fotoğraf..

Lebron James Miami Heat'de


Günlerce çıkan bir sürü dedikodudan sonra Lebron son noktayı koydu,Miami dedi.Bu iş olunca birden "Noluyoz Lan" havasına büründüm.Olacağına dair pek ihtimal vermiyordum açıkcası.Ama oldu,ne yazıkki oldu.Hepsi daha genç oyuncular.Önümüzdeki 5-6 yıl Miami Heat forması giyecekler.

Ayrıca NBA Sources yazan her şey de doğru çıkıyor,burdan da o anlaşılıyor.

Lebron James'in Basın Toplantısını İzlemek İsteyenler El Kaldırsın


Lebron James'in basın toplantısının linklerini verelim.Bazen aksilik olabiliyor ondan birden fazla link veriyoruz.

Link 1

Link 2

Eğer linklerde sorun farkedersek,değiştiririz.

Shaq-Spurs Yakınlaşması


Geçen gün Shaquille O'neal'ın geleceğiyle ilgili burada bir kaç şey karalamıştım.Orada Dallas ve Atlanta ihtimallerinden söz ettim.Ancak bugun çıkan haberlere göre San Antonio'da Shaq için devreye girmiş.Valla duyar duymaz heyecan bastı beni.Atlanta,Dallas bana göre Shaq'a uygun takımlar değil.Ancak Spurs'e cuk diye oturabilir.Duncan'la çok iyi işler yapabilirler.Bana göre Duncan'ın oyun stili Shaq'a çok uygun.Duncan'ın tahta elli bir uzun olmadığını da düşünürsek,bu iş olursa tadından yenmez.

Tabii ki Shaq eskisi gibi değil ama bu takımda iyi işler becerebilir-gerek takım başarısı,gerek kendi istatistikleri bakımından-.
Atlanta tercihi inanılmaz yanlış olur.Josh Smith'le Shaq'ın yanyana oynayacağını düşününce tüylerim diken diken oluyor.

Dallas'da açıkcası Spurs kadar cazip gelmiyor.Haywood'la imzaladıkları kontrat Shaq fikrini sildiklerinin bir göstergesi olabilir.Nedeni;o kontratlı bir Haywood benchte oturtturulmaz-Daum'un Güiza'ya yaptığı gibi-,ayrıca Shaq'ın egoları benche sığmaz.

Shaq'ın istediği kontratda aşağı yukarı belli.Muhtemelen Shaq 2 yıllık 11.6 md alacaktır.

Son 2


Lebron'un kararını açıklamasına Son 2 saat kaldı."Artık sıkıldım,açıklasada kurtulsam"desemde inanılmaz merak ediyorum hangi takımı seçeceğini.Lebron'un ağzından Miami veya Cleveland çıkmazsa bu gece güzel biter benim için."Neden?" derseniz:

1-Bu kadar lafdan,dedikodudan sonra Cleveland'da kalmasın.

2-Miami ismi çıkarsa ağzından kimse için bir sürpriz ifade etmeyecek.Çünkü son 24 saatte Amerikan basınında,Miami Heat ismi çok yüksek sesle söylenmeye başlandı.


Toplantıya kısa bir süre kala link paylaşımını yapacağım.

Hedo Lakers Yolunda


Espn radyoda çıkan dedikoduya göre Lakers,Hedo'ya karşılık Luke Walton+Sasha Vujacic'i önermiş.Ben Lakers'ın da Hidayet'e uygun olduğunu düşünmüyorum,ama Lakers'da bir türk hiç de fena durmaz.

Perşembe, Temmuz 08, 2010

Hollanda - Katalunya Finali

Çarşamba günü oynanan Almanya - İspanya maçında Carles Puyol'un attığı gol, İspanya'da farklı siyasi objelere dönüşmüş durumda. Hatta Katalunya bölgesinde yaşayan İspanya vatandaşlarının bu gole sevinmemesi de garip bir ayrıntı.

Bildiğiniz üzere Katalunya Barcelona şehrinin de yer aldığı sanayi ve turizm eyaletidir. Özerk bir topluluk olan Katalunya'nın İspanya'dan ayrılarak, ayrı bir devlet olmak istediğini bilmeyenimiz yoktur herhalde. Hatta 22 Aralık 2009 günü, iskeletini Barcelonalı futbolcuların oluşturduğu Katalunya Milli Futbol Takımı, Arjantin ile özel bir maç yaptı. KKTC'ye ambargo uygulayan FIFA, acaba Katalanlara göz mü yumdu ?

Katalunya'nın kadrosu da öyle güçsüz falan değil. Şöyle bir saymak gerekirse; Victor Valdes, Joan Capdevilla, Gerard Piqué, Carles Puyol, Fernando Navarro, Sergio Busquets, Xavi Hernandez, Andreas Iniesta, Bojan Krkîc, Sergio Garcia, Pedro Rodriguez gibi müthiş bir 11 çıkıyor. Andreas Iniesta, Albeceteli olmasına rağmen ve Pedro Kanarya Adalarından olmasına rağmen Katalunya Milli Takımında oynama tercih eden futbolcular olarak göze çarpıyor.



Johann Cruyff'un da Katalanlara büyük bir destek verdiği de aşikar. Barcelona'nın Onursal Başkanlığı'nı geçtiğimiz günlerde bırakan Cruyff, Katalan haklarını savunanların başında geliyor.

Katalunya'ya daha iyi anlatmak istersek, Türkiye'nin Kürdistan'ı veya Çin'in Taipesi olarak tanımlanabilir. Faşişt rejimi savunan İspanyol Diktatör Franco'nun etkisinin sürdüğünü iddia eden Katalanlar, hala ezildiklerini ve İspanya'dan ayrı görüldüklerini ifade ediyorlar.



Pazar günü 21.30'da Soccer City'de oynanacak 2010 Dünya Kupası finalinde Hollanda - İspanya karşı karşıya gelecek. Ha pardon Hollanda - Katalunya karşılaşacak. İlk on birinin yedi futbolcusu Katalan olan bir takım için bunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Öyle ki bazı Katalanlar, Carles Puyol'un gol attıktan sonra sevinmesine kızmış durumda. Ben de o zaman ortaya karışık bir şey yapayım. Yarı İspanyolca yarı Katalanca olarak "Yaşasın İspanya" anlamına gelen iVisca Espanâ diyerek durumu toparlıyorum. Eğer İspanya kupayı kazanırsa kazanan İspanya mı olacak ? Karar sizin tabii ki...


GM'ler Çıldırmış Olmalı


Bryan Colongelo'yla başlayan çılgınlık,bugun itibariyle Donnie Nelson'ın yaptıklarıyla zirvede devam ediyor.Amir Johnson,Brandon Haywood,Drew Gooden,John Salmons,Rudy Gay,Joe Johnson hayal edemeyecekleri kontratların sahipleri oldular.

Allah sonumuzu hayır etsin.

İlginç Fotoğraflar #2


Shaquille O'neal okula ders çalışmaya giderse, tarihin en ilginç fotoğraflarından biri ortaya çıkar.

Yıl:1991

Bilgilendirme


Lebron James'in bu sabah 4'te Espn'de yapacağı özel programın linklerini blogumuzda bulabilirsiniz.Linkler programın başlamasına yakın koyulacaktır.

Dallas Anlaştı


Dallas Mavericks Brendan Haywood ile 6 yıllık 55 md ye anlaşmış.Nowitzki'nin yanına önemli bir parça olabilir.

Boston'dan Transfer


Boston Celtics free agent döneminde ilk büyük denilebilecek transferini yaptı.Jermaine O'neal Boston'da.Anlaşmanın detayları netleşmemiş.

Düzenleme : 2 yıl için 12 md ye anlaşma oldu.Kontrat full mid level

Rabbime Sordum Knicks Dedi


Bu sabah 4'te ESPN ekranlarında tüm dünya Lebron'u dinleyecek.İlgilenen tüm takımlar tekliflerini yaptı.Peki ne olacak ? Lebron ne diyecek ? Şimdiden bir tahmin yapmak istedim.Geçen günlerde gördüğüm bir rüyada Lebron Knicks forması giyiyordu.Kemal Unakıtan'ın eşinin efsane sözünden de yararlanarak,"Rabbime sordum Knicks dedi." diyorum.Ama nedense içimden bir şeyler Chicago'da Chicago diye bağırıyor.Bakalım ne olacak.İkisi de olmazsa iddaayı bırakacağım.

Stan Van Gundy Çok Kızdı !


Stan Van Gundy çok kızmışa benziyor.Van Gundy bu sabaha karşı 4'te yayınlanacak olan özel Lebron yayınına anlam veremediğini ve izlemeyeceğini söylemiş.Van Gundy'nin söylediklerini aktarmamız gerekirse : "Lebron'un takımını açıklaması 15 saniye sürecek,peki diğer kalan 59 dakika 45 saniyede ne yapacaklar ? Lebron James'in promosyonunu mu ? 1 saat çok gereksiz."
Valla ne diyelim Gundy Amca.Biz de anlam veremiyoruz ama anlıyoruz.Günümüzde her şeyin ne kadar paraya dönük olduğu açık.Tüm bu dönem boyunca ESPN'in Lebron haberleri üzerinden ne kadar para kaldırdığını aklımız almıyor.Tüm dünyada milyonlarca insan bu gece kalkıp izleyecek.Tüm Amerika.Sen de yapma be Gundy Amca.

FOTO : Vallahi uçacak.

Nets'ten Transfer



NJ Nets Travis Outlaw ile 5 yıl için 35 md ye anlaştı.Esasında 5 yıl için oldukça iyi bir kontrata benziyor ancak Outlaw'ın ne vereceği burada önemli.

İlginç Fotoğraflar #1



Heralde diziye Rodman'la başlamak en uygunu.NBA'in gelmiş geçmiş en ilginç oyuncusuydu şüphesiz.

Rodman'ın ribaund aşkı..

Gortat Mutsuz


Magic'in yedek pivotu Marcin Gortat'nın mutsuz olduğu biliniyordu.Bir Polonya sitesine açıklamalarda bulunan Gortat takas istediği mesajını vermiş.Magic Gortat üzerinden güzel bir takas gerçekleştirebilir.

Clippers Koçunu Buldu


Vinny Del Negro,Los Angeles Clippers'ın yeni koçu oldu.Del Negro en son Bulls'ta koçluk yapmış ve 2009'da Celtics'le oynanan playoff 1.turunda oldukça beğeni toplamışlardı takımıyla.

Galatasaray'a Arnavut Takviyesi

Galatasaray gelecek sezon için ilk yabancı transferini gerçekleştirdi. Arnavut futbolcu Lorik Cana ile 4 yıllığına anlaşan Cimbom, Cana'nın eski kulubü Sunderland'e 4.5 milyon Euro bonservis bedeli ödeyecek. Lakabı "yok edici" olan Cana, sert ve mücadeleci futbolu ile tanınıyor.

Lorik Cana, Cevad Prekazi ve Duro'dan sonra Galatasaray'da forma giyen 3. Arnavut futbolcu oldu. İsviçre ve Fransa vatandaşlıkları da bulunan Cana daha önce PSG ve Marsilya'da görev yaptı. Orta sahanın ortasında görev yapan Arnavut oyuncu, Arnavutluk Milli Takımının kaptanlığını yapıyor.


Senelik 2 milyon Euro alacak Cana, saldırgan futboluyla takıma önderlik yapabilecek kapasitede bir futbolcu. Sunderland'in kaptanlığını da yapan Cana'nın isminin okunuşu ise biraz ilginç. Arnavut kökenli bir basketbolcu olan Ermal Kuqo'nun söylediğine göre Lorik Cana ismi, "Lorik Tsana" şeklinde okunuyor.



Lorik Cana, daha Türkiye'ye gelmeden esprileri de yapılmaya başlandı. Bu esprilerin bazıları şunlar :

Çok "Cana" yakın biri.
Dişe diş, "Cana" kan.
Lorik "Cana" geleceğine mala gelsin.



Lorik Cana, Galatarasay'ın ihtiyaç duyduğu ve taraftarların çok seveceği bir futbolcu stiline sahip. Cana, maçlardaki hırslı tavırlarıyla dikkatleri çekiyor. Negatif özellik olarak ise Cana için hücuma pek çıkmaması gösterilebilir. Sunderland'de oynadığı 31 maçta gol atamayan Cana, PSG'de oynadığı 69 maçta sadece 2 gol atabildi.