Pazar, Mart 24, 2013

Bucks Kötü Seriyi Bozabilecek Mi?



Doğu konferansının play-off resmi haftalar önce belli olmuştu. Karşı taraftaki güç dengelerine kıyasla, doğuda çok fazla  etkisiz eleman hüviyetine sahip takım var. Bobcats'inden tutup 9.sıradaki Philly'e kadar işi götürebiliriz. Batıda ise 10.sırada Dallas Mavericks, 11.sırada Portland Trail Blazers var. İşte tüm bu sebeplerden dolayı Milwaukee Bucks bugün play-off resminin içerisinde kendisine yer buluyor. Batı konferansında yer almış olsalardı muhtemelen play-off logosunu Bradley Center'da göremeyecektik. Milwaukee Bucks play-off'a kalıyor, fakat öyle bir rakiple eşleşecekler ki play-off haklarını bir alt takıma devretmek isteyebilirler. Milwaukee Bucks 2001'den beri play-off'larda ilk turu geçemiyor. Hazır günümüzde seriler bu kadar dillenmişken Bucks'ın ilk turu geçememe serisini sona erdirip erdiremeyeceğine, geçirdikleri sezona ve bu yaz döneminde yapabilecekleri hamlelerden söz edelim.

Play-off yarışı içerisinde olan ve koç değişikliği yapan üç takımdan biri Milwaukee Bucks (diğerleri Nets ve Lakers). Scott Skiles'ın katı ve disiplinli sistemi nedeniyle Jennings ve Ellis gibi 2 isimle çok uzun bir süre beraber kalamayacağı tahmin ediliyordu. Beklenilenden uzun sürdü. Skiles defansif mantaliteye sahip oldukça disiplinli bir koç. Bucks'ın şu anda sahip olduğu en değerli iki parça, Ellis ve Jennings onun sisteminin oyuncuları değildi.  Sezona iyi başladıktan sonra art arda gelen mağlubiyetler yüzünden kovulan Skiles'ın ardından Jim Boylan takımın başına getirildi. Her türlü spor dalında gerçekleştiği üzere, yeni bir koçla kısa bir süre yükselişe geçildikten sonra takım yine vasat sınıfına geri döndü. Boylan'ın takıma kazandırdığı en önemli şey Ersan oldu. Sezona çok kötü başlayan Ersan'ın, Skiles tarafından -haklı olarak- süreleri oldukça azaltılmıştı. Boyles, Ersan'ın kendini göstermesi için onu yeniden ilk beşe monte edip geri kazandı. Fakat Boylan'ın şu ana kadar aldığı sonuçlar, takımdan gönderilen Skiles'ın performansından farklı değil. Skiles takımdan ayrıldığında Bucks 16-16 idi, Boylan yönetiminde ise takım 18-18 yaptı.

Milwaukee Bucks'ın hücum sistemi tamamen Jennings ve Ellis üzerinden yürüyor. Bu ikilinin biri tepede veya sağ&sol kanatta topla buluşup yüksek postta gelecek screen sayesinde ya şut atıyorlar ya da boş adamı buluyorlar. Takımın oyunu sadece pick&roll'lere dayalı olduğundan, iyi savunma takımları için  Bucks hücumunu etkisiz hale getirmek çok zor olmuyor. Bucks'ın bu sezon yaptığı en mantıklı hamle JJ Redick'in takıma katılması oldu. Ellis veya Jennings benchteyken takımın bir spot-up shooter'a ihtiyacı vardı. Redick kısa sürede uyum sağladı, oldukça yararlı oynuyor. Takımın maç başına attığı 98 sayının 38'ini kaydeden Ellis-Jennings ikilisi bu sezon ligde en çok şut kullanan 10 oyuncu listesinde (Ellis 6, Jennings 10) yer alıyor. Bu listede olmaları şaşırtıcı değil, lakin listenin en kötü yüzdeyle şut atan 1 ve 2. oyuncusu da Jennings-Ellis ikilisi (Jennings %39.9, Ellis %41.8 ile oynuyor). Şut yüzdelerinin bu kadar düşük olması Bucks'ın hücum performansını direk olarak kötü etkiliyor. Hücumun genel olarak orta mesafe ve dış atışlara kalmış olması Milwaukee Bucks'ın verimsiz hücum etmesine neden oluyor. Ellis-Jennings ikilisi maç başına 34 şut kullanıyor. Bu ikilinin şut sayıları çok fazla problem değil. Benzer bir örnek vermek gerekirse; Warriors guardları Steph Curry ve Klay Thompson toplamda 32.5 şut kullanıyor, arada absürt bir fark yok. Ellis ve Jennings'li Bucks hücumunun güzel gözükmemesinin sebebi şut sayılarından çok bu ikilinin şut tercihleri. Warriors hücumunda olduğu gibi topu dolaştırma kısmı Bucks hücumunda yer almadığından, Ellis ve Jennings'in çoğu el üstünden olan şutları Bucks hücumunun göze hoş gelmemesini sağlıyor. Isolation'a dayalı hiçbir basketbol takımının keyif vermediği gibi, Bucks hücumlarının da bu yüzden pek iç açıcı olduğu söylenemez.

Bucks ligin maç başına en çok şut atan (87) takımı olduğundan ribaund istatistiğinde de hatrı sayılır bir yere sahip:
bucks

Sanders, Dalembert ve hatta Henson gibi blok tehditlerine rağmen ligin boyalı alandan en çok sayı yiyen 2.takımı konumundalar. Yarı saha savunmasında, özellikle dış alan savunmasını iyi yapıyor Milwaukee Bucks. Ancak transition savunması kötü durumda. Ligin fastbreak'ten en çok sayı yiyen 2.takımı, Rockets veya Nuggets gibi yüksek tempo oynamamalarına karşın bu kadar fastbreak yemelerinin en önemli nedeni Bucks'ın isabetsiz şutlarıyla başlayan rakip hücumlar. Basketbolun temeli gereği, ne kadar verimli hücum ederseniz rakibin hızlı gelmesi o kadar zor olur. Top kaybı rakamları oldukça makul olan Bucks'ın, hızlı hücumdan çok fazla sayı yemesi yüzdesiz isabetlere dayanıyor.

Celtics ve Bulls arka arkaya çok kötü mağlubiyetler alırken, Bucks'ın da aynı şekilde kaybetmesi onları Heat eşleşmesine biraz daha yakınlaştırıyor. Celtics'le aralarında 2 maç var, fakat Bucks takviminde kalan 14 maçın 8'ini play-off resminin içerisinde yer alan takımlara karşı oynayacak. Miami Heat'le eşleşme ihtimalleri çok yüksek. Sanırım Miami Heat'in 25 maçtır kaybetmediğini, ligin zirvesinde olduğunu ve geçen sene Larry O'Brien kupasını kaldırdıklarını söylememiz onları açıklamak adına yeterli olacak. Ersan'ın bir röportajında belirttiği gibi 'Kimsenin eşleşmek istemediği bir takım' Miami Heat. Milwaukee Bucks açısından baktığımızda ise ufak bir yeniden yapılanma sürecinden önceki son sezonda yapılmış bir play-off diye adlandırılacak, daha fazlası değil.

Play-off'da bir sonraki turu görmesi beklenen takımlar sıralamasında sonuncu oldukları rahatça söylenilebilir. 2.turu görmeleri için yapacakları en büyük hamle play-off sürecinde değil, şu anda, yani normal sezonun son bölümünde gerçekleştirilebilir. Celtics ve Bulls gerçekten kötü oynuyorken art arda alacakları galibiyetler onları 6 numaralı koltuğa kadar götürebilir. Ancak bir günü diğer gününü tutmayan Bucks'tan böyle bir efor beklemiyoruz hiçbirimiz. Bu şekilde bir performans gelmesi dahilinde eşleşebilecekleri New York ve Brooklyn'e karşı epey şansları olabilir. Bahsettiğim 2 takım da oldukça kırılgan ve dengesiz oyuna sahipler. Üstteki diğer ikili Pacers ve Heat ise sağlam, karakterli, kötü gününde bile kendi doğrularıyla maç kazanabilen takımlar. Elbette ki Heat yerine Pacers'ı seçerler, ancak onun için de belirttiğim gibi normal sezonun sonunda iyi bir seri yakalamaları gerekiyor.

Olası ilk tur eşleşmesinde rakipleri olacak Miami Heat'in zayıf gösterilebilecek tek yanı pota altı ve uzun rotasyonu. Milwaukee Bucks'ın ise içeriden sayı yapan önemli bir pota altı oyuncusu yok. Bucks'ın en güçlü bölgesi, guard ikilisi Jennings ve Ellis muazzam bir performans göstermeden Miami'den maç çalmaları dahi zor gözüküyor. Bu eşleşme gerçekleşmesi durumunda, ilk turların en tatsız eşleşmesi olacak muhtemelen.


*Milli oyuncuların yer aldığı Nba takımları bizim ülkedeki basketbol seyircisi tarafından yakından takip edilir, genelde sevilir. Hedo'nun Orlando'su, Memo'nun Utah'ı.. Fakat Ersan'lı Milwaukee Bucks için tersi bir durum söz konusu. Genelde Ersan'ın kendisini gösteremediği, Jennings ve Ellis kara deliklerinde Ersan'ın ışığının söndüğü yanılgısı var. Yakın zamanda benim de sahip olduğum bir düşünceydi. Halbuki epey de Bucks maçı izlemiştim, bu yanılgıyı tamamen Ellis ve Jennings'in kötü şut tercih etmelerine bağlıyorum. Şöyle ki, Ersan maç başına 10.5 şut kullanıyor. 10.5, Dwight Howard'ın maç başına kullandığı şut sayısıyla aynı miktar. Takımın en çok şut kullanan 3. oyuncusu. Aslında bu durum istatistiklerin daha ötesinde, çünkü Ersan sezon başında Skiles tarafından takımdan kesilme noktasına gelmişti. Kısacası, Jennings ve Ellis'ten Ersan'a top kalmıyor düşüncesi bir hayli yanlış. Bucks'ın düzgün hücum edemediği ise doğru. *

Jennings'in 4 yıldır başını çektiği guard rotasyonunu değiştirmek yaz döneminde yapacakları hamlelerin başında  gelecek. Çıkan haberlere göre Jennings'in sözleşmesini uzatmayacaklar. Aynı şekilde Ellis de oyuncu opsiyonlu bir şekilde serbest kalıyor. Bucks'ın bu sezonki en zayıf halkası kısa forvet pozisyonuydu. Dunleavy ve Mbah a Moute'yle sadece idare edebildiler. Takas'ın son dakikalarına kadar kovaladıkları Josh Smith iyi bir çözüm olur. Ellis'i bırakmaları halinde 2 max kontrat için yerleri olacak. 2013 FA listesi düşünüldüğünde takımı yeniden zirveye oynatabilecek oyuncular bulmaları hiç de zor değil.

Glenn Robinson-Ray Allen ve Sam Cassell'li Bucks kadrosunun 01' yılında yakaladığı başarıdan beri takımın play-off'da tur geçmişliği yok. Son 11 yılda sadece 4 kez play-off yapıp hepsinde ilk turda elendiler. Bu sezon sonunda da bu 12 yıllık seri bozulacak gibi durmuyor.

Hiç yorum yok: