Bogdan Tanjevic, 2004 yılından beri Türk basketbolunun başında bulunuyor. Gerek milli takım gerek Fenerbahçe Ülker' de yaptıklarını, 6 yılda ülke basketboluna kazandırdıklarını ve sergileyeceği oyunun son bölümünü yani "Prestij" bölümünü mercek altına almak istedim.
Sizinde yakından takip ettiğiniz gibi, Tanjevic son aylarda, ağır bir bağırsak hastalığı geçiriyor. O yüzden bir süredir basketboldan uzak durumda. Kendisi bu aralar pek gündeme gelmese de, son gösterisi için hazırlık yapıyor. Medyada çıkan Tanjevic milli takımı bırakıyor mu ? haberlerine inat görevinin başında olduğunu bize büyük bir istekle gösteriyor.
Peki Tanjevic kimdir, ne yapmıştır daha önce ? Sırp Asıllı Karadağlı Koç, Yugoslavya Basketbol Milli Takımı (1971-80), Juve Caserta (1982-86), Pallacanestro Trieste (1986-09), Olimpia Milano (1994-96), CSP Limoges (1996-97), İtalya Milli Basketbol Takımı (1997-2000), KK Buducnost (2000-01), Asvel Villeurbanne (2001-02) ve Virtus Pallacanestro Bologna (2002-04) takımlarını çalıştırdı. 1996 yılında, Stefanel Milano takımını çalıştırırken, Efes Pilsen'e Koraç kupası finalinde kaybetti. Yugoslavya, İtalya ve Fransa liglerinde şampiyonluk yaşayan hoca 1999 yılında da İtalya Milli Basketbol Takımı ile Avrupa Şampiyonluğu' nu kazandı.
2004 yılında Tanjevic Milli Takımın başına geldiğinde çok ümitliydik. Çünkü başarılı bir jenerasyon yakalanmıştı. Bu oyuncular, 2001 yılında Avrupa ikinciliği kazanmış, 2002' de Dünya dokuzuncusu olmuştu. Peki Tanjevic' ten beklenen neydi ? Ondan istenen bu başarılı oyuncuları bir takım haline getirip, milli takımın önümüzdeki şampiyonlarda madalya almasıydı. Peki Türk Milli Takımı 2001' den sonra hiç madalya aldı mı ? Hayır. Federasyon, Tanjevic ile vadeli bir planlama içine girmişti. Öyle ki 2005' te Fransa' dan 1 oy farkla alınan Dünya Şampiyonası ev sahipliğinden sonra bu planlar uzun bir döneme yayılmıştı.
Tanjevic döneminde, 2005 ve 2007 yılında yaşanan başarısızlıklar bir revizyona gidilmesi gerektiğini göstermiştir. Tanjevic, altyapı ve gençlere önem veren Avrupa koçları arasında başta gelir. Tanjevic' te en iyi bildiği işi yapmaya karar verdi. Gençlere yöneldi. Aslında bilerek mi yoksa bilmeyerek mi yaptı bilmiyorum ama 2006 Dünya Şampiyonası' na istediği ve kafasında planladığı 12 kişi ile gitti. Savaşçı ve mücadeleci bir milli takım ortaya çıkardı. Başarılı da oldu. Dünya altıncısı olmuştuk.
Tanjevic, 2006 - 2007 sezonu bitiminde Fenerbahçe Ülker ile anlaştı. İki işi birden yürütecekti artık. Bir kez daha Aydın Örs' ten boşalan koltuğa oturmuştu Bay Bogdan. Fenerbahçe ile başarılı bir birliktelik geçiren Tanjevic, 2 sezon üst üste şampiyon olarak, Fenerbahçe tarihine geçti. Eurobasket07' de hüsran yaşadığımız için 2008 Olimpiyatlarında yoktuk. Tanjevic için milli takım açısından boş bir yıl daha geçti, gitti.
2009 yılına gelindiğinde, Beko Basketbol Ligi' nde Fenerbahçe Ülker - Efes Pilsen çekişmesi ortalığı kasıp kavuruyordu. Heyecanlı ve tartışmalı geçen seriyi, 4-2 kaybeden Fenerbahçe' de sorumlu kişi aranmadı ve aynen yola devam edildi. Milli takım da, Eurobasket09' da vardı. Tanjevic, kafasında yıllardır planladığı takımla Polonya' ya gitti. Milli takım, çok iyi başladığı turnuvayı kötü bitirerek çeyrek final görmek ile yetindi. En azından hep hedeflenen turnuva olan 2010 için bazı umut ışıkları alınmış oldu.
Evet, geliyoruz. Tam beş yıldır bahsedilen, tartışılan, konuşulan o efsane turnuvaya. Yaklaşıyoruz, yaklaşık 2 ay kaldı. Biletlerin tamamı 100 gün kala satıldı. Bakalım Tanjevic bir efsane olarak tüm dünya' ya prestij oyununu mu sergileyecek ? Yoksa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder