Eski federasyon başkanımız Mahmut Özgener de veda konuşmasında bu konuya değinmiş, egolarını tatmin etmeye çalışan 'spor' yöneticilerinin Türk futbolunun en büyük düşmanı olduğunu belirtmişti.
Halbuki üniversitelerimizde Spor yöneticiliği adında çok şık bir bölümümüz var, mezunlarının ne yaptığı belli olmayan.
Bir ara her spor kulübünün en az bir spor yöneticisi mezunu bulundurma zorunluluğu maddesi konulacağından bahsediliyordu. Bir gelişme olmadı sanırım o konuda.
Yapılan bütün yanlış transferlerde,sporculara ödenen maaşların dengesizliğinde,gelişemeyen altyapılarda,modernleşemeyen tesislerde,futbolda patlak veren şike skandalının temelinde vs. vs. çevre¶ faktörü sayesinde sporda yüksek makamlara gelmiş isimlerin parmağı var.
İlerleyen zamanlarda spor yöneticiliği işini bu işin eğitimini almış kişilere bırakırlar umarım.