Perşembe, Ocak 31, 2013

Haddadi'yi Harcadılar Matmazel



Memphis Grizzlies'ın yaklaşık 1 aydır elinden çıkarmak için uğraştığı Rudy Gay sonunda Elvis'in şehrinden ayrıldı. 3 takımın karıştığı takasın ayrıntıları şöyle:

Rudy Gay, Hamed Haddadi>>Toronto Raptors

Jose Calderon>>Detroit Pistons

Ed Davis, Austin Daye, TayShaun Prince>>Memphis Grizzlies

HP stili sorular üzerinden değerlendirelim.

1-Bu takastan en kazançlı çıkan takım hangisidir?

Bu sorununun doğru cevabı için birkaç yıl beklemek gerekli. Ancak elimizdeki argümanlara dayanarak kısa vadede galip gelen takımın Detroit Pistons olduğunu söyleyebiliriz.

2-Takasın Grizzlies için anlamı nedir? Şampiyonluk yarışından uzaklaştılar mı?

Rudy Gay'in gönderileceği haberlerini okuduğumdan beri Memphis'in yanlış şeyler yaptığını, batıda çok iyi eşleştikleri Spurs ve beklenilenin çok uzağında bir Lakers varken son bir risk alıp yani vergileri falan umursamayıp play-off'a girmelerini istedim. Küçük şehir takımlarının bu tarz risk almaları mali açıdan pek mümkün olmadığından Grizzlies'ın salary cap'i küçültmek için önce Ellington-Speights'i ve sonrasında Gay'i takımdan gönderdi. Takasın onlar için anlamı şu; salary cap'i istedikleri seviyeye getirdiler. Mali açıdan daha rahatlar, Gay'in - 3 senelik $54 milyon -  hak ettiğinden fazla para aldığı kontrattan bir şekilde kurtuldular.

***

Rudy Gay'in 'overrated' olduğunu, en azından kendisini olduğundan daha iyi bir oyuncu zannettiğini biliyoruz. Dün de buna yönelik çok güzel bir tweet geldi Kendrick Perkins'ten.




***

Evet, Gay'in uzun vadeli ağır kontratından kurtuldular. Peki kısa vadede nelere mal olur derseniz, bu sezonki play-off'larda kesinlikle arayacaklarını düşünüyorum. Gay dışında penetre edebilen oyuncuları neredeyse yok. Prince-Daye-Davis'le birlikte rotasyonda derinlik kazandılar, şüphesiz. Ancak 2 ve 3 numaralarını düşününce Gay'in hücumdaki aktifliğini arayacaklardır.

Soru içinde soru: Peki gelenlerden ne bekliyoruz?

-TayShaun Prince'ın kariyeri boyunca yaptığı gibi iyi savunma yapmasını ve yine bu sezon soktuğu gibi %43'le üçlük sokmasını bekliyoruz. Dediğim gibi Gay'in patlayıcılığı ve penetresini Prince'de aramak çok yanlış. Yok çünkü.

-Ed Davis'in gelişi çok önemli. Speights'in benchten getirdiği katkıyı 4 numaradan getirecektir. Bu sezon 3 yıllık kariyerinin en yüksek rakamlarına ulaştı- 9.7 sayı 6.7 ribaund -.

-Austin Daye'in benchten gelip boş şutları cezalandırması bekleniyor. %53 gibi absürt bir rakamla üçlük atıyor. Bu sezon 21/40 ile üçlük attı. Tabii ne kadar süre alacağı da başka bir soru.

Memphis'in Spurs-Thunder-Clippers üçlüsünün gazabından - özellikle Gay'in ayrılmasından sonra- kurtalabileceğini düşünmüyorum. Gay'in ben de hak edildiğinden fazla değer gördüğünü düşünsem de play-off döneminde Memphis'in potaya gidebilecek kanat oyuncularına ihtiyacı olacağını düşünüyorum. Tabii onlar maddi durumu düşünerek bu hamleyi yaptılar. En azından uzun vadede Gay'in kontratından kurtulmalarını başarı olarak görebiliriz. 3 yıllık 53 md, evet kesinlikle büyük iş.



3-Takasın Pistons için anlamı nedir? 

Pistons'ın Charlie-V ve Ben Gordon'la imzaladığı günü gayet iyi hatırlıyorum. 3-4 yıllarının mahvolacağını düşündüğümüzü de. Dumars'ın yapmayacağı hareketlerdi, şaşırmıştık. Her neyse. Asıl konumuz Calderon'ın gelişi ile Prince ve Daye'in gidişi.

Detroit'in bu sezon herhangi bir hedefi olmadığı için gayet yerinde bir hamle oldu. Calderon'ın kontratının bitişiyle oluşacak $10.5 milyonluk, Maggette'nin kontratının bitişiyle oluşacak $11 milyonluk boşluk akıllara gelince Pistons taraftarının ağzının suyu akıyor olsa gerek. Evet 11 milyon alan Maggette sadece 5 sayı ortalamayla oynuyor. Öte yandan Charlie-V+Maxiell'ın da biten kontratları var. Calderon'ın gelişiyle işleri biraz daha yoluna soktular. Bu yaz için daha fazla hamle fırsatı yarattılar.

+: Prince'ı başka bir forma altında görmek çok değişik olacak. 2002'de Pistons tarafından draft edildikten sonra Motown'dan ayrılmadı.

4-Takasın Raptors için anlamı nedir?

Öncelikle gelecek sezon Derozan, Gay ve Bargnani'ye toplamda $40 milyon ödeyecekleri için şimdiden geçmiş olsun demek istiyorum. Tabii Bargnani'yi ellerinden çıkaramayacaklarını kabul ederek. İşin kötü yanı, franchise'ı üzerine kurdukları iki oyuncu da baskın bir organizasyonun ancak ve ancak 3.oyuncusu olabilir nitelikte. Ne Derozan'ın ne de Gay'in süperstar seviyesinde olduğunu veya olabileceğini düşünmüyorum.

Üstte de bahsettiğim gibi çok maliyetli, saçma sapan kontratlara sahipler. En azından birini- İtalyan olanını - birine kakalamaları şart. Ed Davis'in gidişiyle 4 numara rotasyonu iyice sekteye uğrayacak, muhtemelen Gay'i zaman zaman 4 numara oynarken de göreceğiz. - Haddadi %99 serbest bırakılacak-

Bu takasa bakarak Rudy Gay'e epey güvendiklerini söyleyebiliriz. Sezon sonuna kadar bekleyip Calderon'ın kontratından oluşacak boşlukla daha iyi bir şey yapmaları mümkün olabilirdi, ayrıca Ed Davis gibi iyi bir parçayı da kaybetmeyeceklerdi. Uzun lafın kısası Toronto Raptors yine büyük bir kumar oynadı, fakat bu kumar da onların 'loser' kimliğine yakışacak tarzda oldu. Zaman gösterecek. 'Ball'


NOT: Haddadi büyük bir ihtimalle serbest bırakılacağından ve ardından hiçbir takımın onunla imzalamayacağından ötürü işsiz kalacak. Yazık oldu yiğidime. Harcandı :(

Salı, Ocak 29, 2013

Mahmuti Faktörü


Özel adamlar çokça bulunur. Üstelik basketbol gibi bir sahnede özel karakterler, kendine has tipler görmek reele göre daha da kolaydır. Fakat bir adam var ki, benim gözümde diğerlerinden başka. Onun hakkında görüşlerim hiçbir zaman değişmedi. Türk basketbolunun belki de en özel adamı; Oktay Mahmuti'den açalım sözü. 

Kendisi hakkında ilk kanaatim ne zaman oluştu çok iyi hatırlıyorum. Aydın Örs tedrisatından geçtiğini bilmeden, kendisi hakkında en ufak fikir sahibi olmadan izlediğim bir adamdı. O zaman bir Türk çocuğu için basketbol Efes demekti. Ve koç da genç Mahmuti'ydi. Henüz 35 yaşında, bazı basketbolculardan genç bir adamdı. Ama onun Efes'i, izlediğim en heyecan verici takımdı. Ve öyle bir takımda henüz gelmedi. 

Mahmuti'nin Galatasaray koçu oluşunu kabullenememiştim bir Beşiktaşlı olarak. Bize yakıştırıyordum doğrusu. Karakterini, duruşunu ve oyun yapısını Beşiktaş organizasyonuna ve taraftarına yakın buluyordum. Ama olmadı. Galatasaray'a gitti. Hatta efsane olmasına bir "tık" kalmıştı. Hatta bir çok taraftara göre Mahmuti bir efsane. Fakat hedeflenen başarının erken gelmesi daha sonra fazlasının abartılı şekilde hedeflenmesi ve gayet olağan bir play-off vedasının aşırı abartılması sonucu ile birazda başkanla yaşadığı problemler sebebiyle Mahmuti görevinden ayrıldı. Türk basketbolu için hayırlısı da oldu. İyi oldu, çok güzel oldu gibi geliyor bana. Beşiktaş'a yakışıyor demiştim ya. Sanıyorum Mahmuti en çok Efes'e yakışıyor. Hem Fener'e Galatasaray'a yada bize gelmesin. Bu adam derbi isminin altında ezilip gidecek kadar vasat biri değil ki... (Şunu da izlemenizi tavsiye ederim.)

Koç bu yaz ait olduğu yere geri döndü. İyi bir bütçe ve Final Four hedefiyle yola çıktı. Bence hedef gereksiz büyük tutuldu. Bu sezon için son sekiz yeterli hedefti. Ama öyle bir kadro kurdu ki Efes. Gerçekten F4 değil de başka bir şeyden bahsetsek ayıp olur. Eh, koçta bunu kabullendi. Bu hedef doğrultusunda çalıştıklarını dillendirdi. Aslında step-by-step gitmeyi sever ama yapacak pek bir şey yok. Yola çıkıldı. Efes için F4 yolundan dönüş yok gibi zira oynanan oyunda Final Four olgunluğuna yaklaştı gibi. Sene başında Efes'in ham oyunu üzerinden Mahmuti'ye sallayanlar sustu. Efes, biraz fikstür avantajının da yardımıyla TOP 16'ya 4 galibiyetle başladı. Özellikle İstanbul'da Zalgris gibi bir takımı 52 sayıda tutarak "Mahmuti Ekolü"nü tekrardan benimsediğini gösterdi. 

Mahmuti ve Efes için işler yolunda gidiyor. Bu sezon başı bir iki doğru hamle daha yapsalar bence net şampiyonluk favorisi olabilirlerdi Eurolaegue için. Özellikle Barac konusunu çözüp, daha efektif bir isim getirip Semih'i daha iyi yedekleyebilseler çok iyi olacaktı. Neyse ki Kerem Gönlüm, pota altında her şeyi yapıyor. Bir diğer Kerem bir diğer veteran Tunçeri'de son haftalarda çok iyi katkı vermeye başladı ki kendisi bir ara rotasyon dışı kalmıştı. 

Son yıllarda yaptığı müthiş yatırımlara rağmen sürekli başarısızlıkla adı anılan Efes için, Mahmuti en doğru tercihti. Başarı para saçmak, abartılı kadrolar kurmakla değil. Doğru isimleri, doğru sistemlere eklemekle oluyor. Semih, Gordon, Shipp yeni Efes organizasyonunun sembol isimleri oldu diyebiliriz. Ama her şeyden önde kalitesi ve vizyonuyla koç var...

Pazartesi, Ocak 28, 2013

Adını Danny Ainge Koydum: Celtics'in Yolu



Boston Celtics'in en önemli oyuncusu Rajon Rondo'nun sezonu kapatmasının ardından sezonun onlar için bittiği konuşmaları anında başladı. Konuşanlar haksız da sayılmazlar, geçen sezon Rondo'nun kafaca sahada olmadığı Philly eşleşmesinde neredeyse eleniyorlardı. Aynı şekilde konferans finalinde Miami'yi 7.maça zorlamalarının en büyük sebebi Rondo idi. Kısacası 'Rondo var Celtics var'dı.

Danny Ainge'in bu kadroyu dağıtıp, yenilenme çalışmalarına başlamasını 2 sezondur bekliyoruz. Özellikle Miami'ye elendikten sonra herkesin öpüşüp koklaşmasından dolayı bir ayrılık olacağı düşünüldü. Ainge bildiğiniz üzere yeniden erteledi. Galiba bu kez tam anlamıyla patladı. Peki Celtics şimdi ne yapacak? Takasa gitmelerini bekliyoruz. Ancak bu takas veteranları bozdurup genç oyuncu ve draft hakkı almak için mi, yoksa takımı play-off yarışında öne taşımak amacıyla mı yapılacak? Boston Celtics burada noktayı koyacak mı ya da son bir atış mı deneyecek mi?

Koç Doc Rivers'ın sözleriyle başlayalım. Doc 'Siz bizim bittiğimizi ifade edebilirsiniz ama ben öyle düşünmüyorum' şeklinde açıklamalar yaptı. Orlando günlerinden beri elindekinin kıymetini bilen ve sahip olduğundan yeterince verim alan bir koç olduğunu biliyoruz. Ve oyuncularının her zaman arkasında olduğunu. Tabii takas vb. işleri onun yürütmediğini de. Ainge Rondo'yu pazarlamaya çalışırken elinden bir şey gelmediğini de. Elbette ki Rondo'nun ön çarpraz bağlarının kopmasının ardından 'biz bittik' açıklamasını kimse söylemez, hele Doc hiç söylemez. Burada işin kilit adamı Danny Ainge olacak.

Celtics'in önünde tahmin edebileceğiniz üzere 2 senaryo var.

1-Kalan Sağlar Bizimdir, Yola Devam

Olası bir takasla ortalama üstü bir point guard'ı takıma katıp play-off için son bir şans denenebilir. Gerçi 3 yıldır bunu yapıyor Celtics. Her seferinde de beklentilerin üstüne çıkmayı başardılar. Celtics'in Heat'i 7.maça sürükleyebileceğini hangimiz tahmin edebilirdi ki? Peki ama Rondosuz..

Bu yol riskli fakat Celtics taraftarının gidilmesini beklediği yoldur bana kalırsa. Celtics taraftarı ruh, gurur, takım vb. tarzı söylemlere fazlasıyla değer verdiği için takımın geri adım atmasını eminim ki istemeyecektir*. Ancak onların istememesi bunun yanlış olduğunu göstermez. Özellikle takımın yaz dönemindeki hamlelerinin hiçbirinin tutmaması bu tercihin negatif olmasına sebep oluyor. Takıma yeni katılanlar içinde çaylak Sullinger dışında pek de olumlu bir şey yok. Terry ve Lee hala beklenilenin altında, Jeff Green sezona kötü başladıktan sonra biraz toparladı ancak hala o kontratı hak ettiğini düşünmüyorum, $8 milyon alıyor kendisi. Öte yandan Brandon Bass harika geçirdiği sezonun ardından eski haline dönmüş gibi. Oradan da bir eksi. Garnett ve Pierce ne kadar değerli olsalar bile biri 35, diğeri de 36 yaşında. Garnett mayıs ayında 37 olacak. 

Celtics'in takasa gidip, point guard alacağını düşünelim. Garnett ve Pierce'ı göndermeden verebilecekleri değerli parça neredeyse yok. En azından değerli bir point guard istiyorlarsa. Veyahut Rondo'ya elveda denilebilir, dünkü haberin üstüne çok da kalp kırıcı olur. Ligde takımları tarafından takası hoş karşılanacak iki ortalama üstü point guard var. Lowry ve Lin. Lin'e ortalama üstü dedim değil mi? Hala o 17 numaranın etkisindeyim dostlar.

Takımın yıldızı olması beklenirken Calderon'un harika oyunu sebebiyle  Lowry bench'e düştü. Celtics'in bir point guard'a ihtiyacı olduğu düşünüldüğünde aklıma gelen ilk isim Lowry oluyor, ayrıca Raptors'ın onu yollamak istediği biliniyor.

Bu bölümde son olarak Rondo'nun ligin en iyi 3-4 oyuncu kurucusundan biri olduğunu ve Celtics'in bu yarayı pansuman edip iyileştirme ihtimalinin çok düşük yüzdelerde gezindiğini belirtelim.



2-Yenilenme

Üstte de söylediğim gibi, aslında 2-3 yıldır beklenilendir. 2010'da Lakers'a finalde kaybettikten sonra gerçekleşeceği konuşuluyordu. Şu an 2013, hala tam anlamıyla gerçekleşmedi. Ancak Danny Ainge'in dağıtmak için çabaladığı zamanlar da oldu. Geçen sezon Ray Allen'ın Clippers'a takasla gönderileceği haberleri, Pierce için çıkanlar bla bla... Rondo'nun sezonu kapatmasıyla beraber artık bu devrin sonuna iyice yaklaştık.

Hem Garnett hem Pierce zaman zaman harika performanslar verse de şampiyonluk yarışından uzakta, ortalama bir takım için sahip oldukları kontrat çok masraflı. Şu anki Celtics'ten değil, yeniden yapılanma sürecindeki Celtics'te onların yeri olamayacağından söz ediyorum. Pierce'ın 2 yıllık $31 milyon, Garnett'in 3 yıllık $36 milyon değerinde kontratı bulunuyor. Her şey bir kenara, hall of famer olması garanti iki oyuncuyu kariyerlerinin sonunda dibe oynayan Celtics'te tutmak pek mantıklı değil. Zaten maddi olarak da mümkün gözükmüyor. Tabii bu söylediklerim yenilenme yoluna gidilirse geçerliliğini koruyacak.

Yenilenme sürecine başlanıp iki oyuncudan birinin ya da ikisinin gönderilmesi halinde Celtics'in isteyeceği şeyler basitçe bir sürü draft hakkı ve 25-26'sını geçmemiş iyi parçalar olacak. 

***


Celtics'in 2-3 yıldır bitmeyen uzatmalarında sona yaklaştık. 2007'de başlayan bu film için 'The End' yazmaya bu kadar yaklaşmamışlardı. Nba2K20'de efsane takımlar bölümünde göreceğimiz takımlardan biri olacak, şüphesiz. 

Son olarak; geçmiş olsun Rondo.

*:Paylaşmazsam olmazdı. 1969 Nba Finali ve yaşlı Celtics o zamanın 3 büyük efsanesine sahip-Wilt, Baylor, West- Lakers'ı 7.maçta deplasmanda mağlup ediyor. Lakers organizasyonu şampiyonluktan o kadar eminmiş ki tavana balonlar asılmış, şampiyonluk röportajlarının sırası belirlenmiş. Celtics'in hem koçu hem de pivotu olan Bill Russell ise maçtan önce takımına 'O balonları tek tek toplamalarını görmek keyifli olacak' demiş. Allah Allah.