Cumartesi, Eylül 18, 2010

Spahija'nın Vidmar'ı : Rasid Mahalbasic


3 yıl öncesinde Türkiye milli takımının koçluğunu sürdüren Bogdan Tanjevic, ilginç ve şaşırtıcı bir karar almış ve Fenerbahçe Ülker'in başına geçmişti. Fenerbahçe Ülker'in başına geçtikten sonraki ilk cümlelerinden biri ise "İstanbul'a iki Sloven getireceğim." olmuştu. Daha sonraki haftalarda, aylarda ve yıllarda gördük ki bu iki Sloven basketbolcu Emir Preldzic ve Gasper Vidmar oldu.

Emir Preldzic, Vidmar'a göre daha yetenekli ve daha faydalı olabilecek bir basketbolcuydu. Zaten aradan geçen 3 senede NBA Draftlarında 58. sıradan seçilmeyi de başardı. Birçok Avrupa kulübünün dikkatini çekti Sloven, Bosnalı ve Türk yıldız. Ancak bizim dev çocuk Gasper Vidmar beklenen yükselişi gösteremedi. Temel basketbol eksikleri vardı. Yıllar içinde gelişecek bir durumdu. Gençti Vidmar, sabredilip zaman verilmeliydi Sloven pivota. Öyle de yapıldı, yaklaşık 2,5 yıl Fenerbahçe Ülker forması giydi ve giymeye devam edecek. Gözle görülüyor ki gelişme kaydetti Vidmar. İlk geldiği günden epey farklı bir basketbol oynuyor şu anda.

Tanjevic'in 2 Sloven getireceğim sözüyle başlayan 3 yıllık maraton geçen yaz başında son buldu. Artık yeni direktör Neven Spahija. Hırvat koç da Tanjevic gibi Yugoslav ekolünün temsilcisi. Onun mentalitesi içeresinde de, kadroda kesinlikle gelecek vaat eden genç bir oyuncu bulunacaktı. Kadrodaki Türk oyuncuları yeterli görmemiş olacak ki Spahija, yine Balkanlar semalarına yüzünü döndü. Bosna asıllı Avusturyalı Rasid Mahalbasic'i buldu o topraklarda. 20 yaşında ve 2.09 boyunda olması, "Yugoslav koç" kriterlerine uyması için yeterliydi. Öyle de oldu, Rasid Mahalbasic Fenerbahçe Ülker ile 6 yıllık sözleşme imzaladı. Hayırlı olsun, diyecek bir şey yok şimdiden. Sanıyorum kendisi 1-2 yıl kadar farklı takımlarda kiralık olarak forma giyecek, daha sonra sarı-lacivertli formayı giyebilecek. Açıkçası ben Rasid Mahalbasic ismini ilk kez duyuyorum. Benim de bilgi toplamama yardımca olan SalsabasketMaliano ve Klein Zeitung'u okuyarak daha ayrıntılı tanıyabilirsiniz Mahalbasic'i.

Pazartesi, Eylül 13, 2010

12 DEV YÜREK Teşekkürler

Büyük yürüyüşümüz bu gece ABD yenilgisiyle sonlandı.8'de 8 yapıp finale geldikten sonra çok umutlanmıştık altın madalya için.Neden olmasın demiştik.Bir ilk niye yaşanmasın ki?Çünkü birçok kez bu takımla ilkleri başarmıştık.İlk kez finale çıkmıştık ilk şampiyonlukta ilk finalde neden gelmesin ki diye düşünüyorduk hepimiz.Başa baş giden ilk çeyrek ardında Hido'nun gelen sakatlığı, Ersan'ın forumsuzluğu 2. çeyrekte birazda olsa bileğimizi bükmüştü ancak devreye giderken 8 sayılık bir fark ile mağlup durumda iken soyunma odasına umutlu bir şekilde gidiyorduk.

Belkide Hido'nun o talihsiz sakatlığı ve 2. yarıya başlayaması bu sefer bileğimizi değil belimizi bükmüştü.Tanjevic'den ağırlıkla benchden gelen beşde ısrar edince farkda açıldı.Bir dahada kapanmadı maçın sonuna kadar.

Karşı tarafta durdurulamaz bir Durant vardı o yünden hakkını vermek lazım.Biz ise pota altında resmen ezilmiştik.Hep diyorduk ya bu ABD bu pota altı oyuncularıyla çok zorlanır.Ona rağmen belkide bilemiyorum dünkü o müthiş yarı final maçının yorgunluğundan mıdır hem ribaund anlamında hemde pota altında skor bulma anlamında istediklerimizi yansıtamadık.

Olsun buraya kadar canını dişine takıp bizi finale taşıyan, bizi umutlandıran bu takım bir alkışdan çok daha fazlasını hakediyor.Ama bizimde elimizden daha fazlası gelmiyor.Bu takım tarihin en iyi ve en başarılı takımı istisnasız ve kendilerine yakışanı yapıp bize gümüş madalyayı getirdiler.Müthiş bir apoletimiz var şu anda.Koskoca Dünya ikincisiyiz arkadaş..Gönül isterdi şampiyon olalım ama olmadı.

12 DEV YÜREK bize bunları yaşattığınız için size çok çok teşekkürler..

Teşekkürler


Yaşadığımız bu heyecan için,tarihe vurduğunuz bu damga için,bu ülkede basketbolun gelişmesine katkılarınız için,final için,madalya için...Teşekkürler 12 Gümüş Adam.

Not : Maçla ilgili ayrıntılar vb. sabah yazılacak.

Pazar, Eylül 12, 2010

Amerika Nasıl Yenilir ?



Öncelikle dün teknik taktik bir şeyler yazamadık iki yarı final maçı içinde.Özellikle Türkiye maçında inanılmaz şeyler olması ve maçı izleyen herkesin ömründen ömür gitmesi,açıkçası kimsede 2 sayfa yazı yazma isteği bırakmadı.Ama bugün çok daha büyük bir gün.Bugün Türk spor tarihinin en büyük,en muhteşem,en heyecanlı günü.Dünya Basketbol Şampiyonası'nda final oynamamızın yanı sıra rakibin Amerika Birleşik Devletleri olması daha da değişik bir atmosfer yarattı.
Amerika finale gelene kadar bu yaz,hazırlık maçları dahil hiç kaybetmedi.Oynadıkları basketbol inanılmaz ve süpürücü bir basketbol da değildi.Sistemden uzak,atletik yetenekler ile oynuyorlar bildiğiniz gibi.Ancak bu atletik yetenek olayı bir Fransızlar ya da bir Afrikalılar gibi değil.Basketbolu bilen ve çok çok daha iyi şutör bir takım.Zaten şu ana kadar hücumdaki en büyük iki silahları dış şutlar ve kısaların aldığı savunma ribaundlarından sonraki fastbreakler.Fastbreak e çıktıklarında %80 oranında sayıyı bulabiliyorlar.Bir diğer artıları ise hücum ribaundlarında inanılmaz el kol sokmaları.Iguadola,Durant gibi oyuncular sürekli hücum ribaundu kolluyor.Kevin Love oyuna girdiğinde pota altında önemli işler yapıyor.



Peki hiç yenilmeyen Amerika'yı nasıl yeneriz ?

1-Kevin Durant'in kısmen kötü bir gününde olması gerekiyor.El üstünden çok fazla şut soktu bu turnuvada.Bunlarda yüksek isabet sağlamamasını bekleyeceğiz.Durant kiminle eşleşecek bir de o var.Fizik olarak ona yakın bir oyuncumuz yok 3 oynarsa.Ersan hariç.3 oynadığında Ersan tutacaktır.Ancak ayağı çok daha hızlı Ersan'dan.Durant 30 üstü atmadığı sürece sıkıntı olmaz.

2-Hücumda çok dikkatli olmamız gerekiyor.Hücumu 24 saniyeye yaymak lazım.Amerika en fazla 15 saniye savunmada kalabiliyor.Ondan sonra hücum istekleri yüzünden dengeleri bozuluyor savunmada.İşte burada çok iyi top çevirip boş şutları bulmamız lazım.Dengesiz hücumları çok çok az yapmak lazım.Çünkü dengesiz şutlar onların çok çabuk ribaund alıp fastbreak e çıkmalarını sağlıyor.Mümkün olduğunca topun içeri inmesi lazım.İçeriden dışarı çıkarılan toplarda etkili olabiliriz.

3-Maçın genelinde hangi savunmayı yapacağız merakla bekliyorum.Alan savunması öncelikli olacaktır.Alan savunmasına iyi hücum edemiyorlar,bu savunmaya karşı sürekli dış şut kullanıyorlar.Tempoları çok düşüyor.El üstü en çok sokan takım onlar ama onları ne kadar sette tutarsak o kadar iyi olacak.Dün Sırbistan bizi düşük tempoda tutarak yeniyordu.Bugün de bizim tempoyu sürekli düşürmemiz gerekiyor.

4-Sırbistan maçının ilk üç çeyreğinde gösterdiğimiz felaket şut yüzdesi bu maçta kesinlikle artmalı.Slovenya maçında inanılmaz şut soktuk,Sırbistan maçı arada geçiş olmuş olsun.Ersan'ın tutukluğunu atıp skor yapması lazım.Ersan skor buldukça iyi oynayan bir oyuncu.Konsantresi buna göre artıyor.Çünkü onun ribaundlardaki etkinliği çok önemli olacak.Savunma ribaundlarına mutlak suretle yardımcı olması lazım.

Kısacası bugün akşam bizim Amerika'ya karşı mükemmele yakın oynamamız gerekiyor.Bu Amerika yenilmez değil.Brezilya karşısında neredeyse kaybediyorlardı.Turnuvada zaman zaman çok zorlandıkları anlar oldu.Ancak hiçbir takımın nefesi yetmedi.İşte burada bizim takımımızın durumu çok önemli.Dün akşam çok efor harcadık.Psikolojik olarak çok yıprandık.Amerika rahat geldi.Muhtemelen yorgun olacağız.Ama bir 40 dakika daha 12 Dev Adam !

İnandık,altını alacağız,inandık şampiyon olacağız,inandık olimpiyat yoluna da koyulacağız !

Bir Sırpın Çaresizliği & Siniri

Şu anda tarif edilemez tüm Türkiye olarak duygularımız.Kerem'in 0.5 saniye kala o turnikeyi bırakması, Semih'in basket olabilecek bir topu, tüm hayallerimiz bir anda yıkabilecek bir topu parmaklarının uçlarıyla engellemesi hiçbirini anlatmaya kelimeler yetmez.

E birde olaya Sırplar gözünden bakmaya çalışıyorum ama bakamıyorum bir türlü :) İşte Sırpların belkide bu gece en çok can sıkan oyuncusu Teodosic'in sinir ve çaresizliği bir arada yaşadığı bu fotoğrafıda yayınlamak istiyorum.Hakemde bu sinirden nasibini almış bir anlamda.Tabi arkaplanda kalan sevinçten bir yumak haline gelmiş Millilerimizde karenin içinde.














Resim SalsaBasket'den, teşekkür ediyoruz..

FİNALDEYİZ ULAN!


Teknik taktik bişi yazmak istemiyorum,yarın ki maçıda düşünmek istemiyorum.Diğer arkadaşlar teknik taktik yazmak istiyorlarsa yazsınlar,içimden gelmiyor babalar.Bu günleri belki bidaha görmicem..

Son olarak:

GAZANDIK,BASKET,GAZANDIK,BASKET !!