Cumartesi, Nisan 27, 2013

Play-off Notları 27/04


“Play-off Notları” başlığına 2 gün önce başlamıştım, ikinci yazıyla devam ediyorum. Bir önceki yazıda yazdığım serilerde yeni maçlar oynandığı için yazı güncelliğini ufaktan kaybetse de, göz atmak isteyenler buradan bakabilir.

Westbrook
Westbrook’un ligin en önemli backcourt oyuncularının başında geldiğini söylemeye gerek yok. Potaya yaptığı drive’lar, agresif ön alan savunması, takımı rakip sahaya çok hızlı getirmesi… Nba’in en iyi 2-3 point guard’ından biri. Ancak yanında Durant gibi bir süperstar olduğundan, zaman zaman Westbrook’un ‘çılgın’ oyunu Durant’in performansını baltalayabiliyor. Westbrook’un tercihleri kötü demek istemiyorum; sadece oyunun bazı bölümlerde yaptığı bencillikler, Durant gibi ligin en iyi skoreri kabul edilen bir adamın topla buluşması gerektiği anlarda seyirci olmasını sağlıyor.
Westbrook’un menüsküs ameliyatına girecek olması Thunder’ın final yolunda büyük yara almasına neden oldu şüphesiz. Dönüşünün ne zaman olacağı belli değil. Fiziği oyununun büyük bir parçası olduğu için, nasıl döneceği ayrı bir merak konusu. Artest aynı ameliyattan sadece 12 gün sonra parkelere dönmüştü. Artest’in hücumdaki rolü -şut atmak- düşünülürse, onun dönüşünü Westbrook’unkine referans göstermek pek doğru olmaz.
Hiçbir sakatlığa sevinemem, sadece işin iyi tarafından bakabilirim. Westbrook’suz Durant’in play-off’un geri kalanında ne yapacağını, nasıl bir performans sergileyeceğini çok fazla merak ediyorum. Durant’in topa sahip olması gerektiği yerlerde topu Westbrook’un elinde gördüğümüzde ‘topu Durant’e versene be adam’ nidaları atmayacağız en azından. Direkt olarak göreceğiz Durant’in tek başına ne yapacağını. (Bu söylediklerim hiç görmediğimiz anlamına gelmiyor, fakat Durant bir şeyler yaparken de Wes hep sahadaydı.) Ek olarak, Westbrook Nba kariyerinde hiçbir maçı kaçırmadı. Ayrıca lise ve kolejde de maç kaçırmamış. A.C. Green’i kıskandıracak performans, bu gece Rockets’a karşı oynanacak maçla son buluyor.
İşin Harden boyutu var bir de. Sezon başında lüks vergisi düşünülerek yapılan hamleyle Harden takımdan gönderilmişti. Wes’in kaybı sonrasında Harden takasının önemi bir kez daha ön plana çıkacaktır . Hele ki Rockets, Toyoto Center’daki ilk maçı alabilirse Amerikan basını bunun üstüne giderek Presti’yi biraz yıpratabilir. Halbuki tüm sezon boyunca bu takasın Thunder’a pek bir şey kaybettirmediğini yazanlar da onlardı, istisnalar dışında.
Knicks-Celtics
Seride oynanan 12 çeyrek boyunca rekabet içinde geçtiği söylenebilecek sadece 4 çeyrek vardı; Madison Square Garden’da oynanan iki maçın ilk yarıları.
Celtics’in savunmada iyi iş yaptığını söylemek güç. Yenen sayı miktarı çok değil belki, fakat Knicks’in pota altına her drive edişinde bir şeyler çıkarması onları çok yaraladı. KG’nin o korkutucu görüntüsünü pek göremedik, ayrıca Melo’nun 4 numara oynaması sebebiyle onun üstünde kalan Bass, pota altı savunucusu rolünden-doğal olarak-uzaklaştı. Melo’ya getirilen double team’ler zaman zaman gereksiz yereydi, özellikle Knicks’in bu seride iyi üçlük atlık attığını düşündüğümüzde. Normal sezon performansını play-off’lara da taşıyan Melo, dün itibariyle Celtics’in ‘rebuilding’ projesinin temellerini attı. 4. maçta da kurdele kesmesi muhtemel.
Knicks’in sezon içinde ortaya çıkan ve Van Gogh tablolarını aratmayan  shot chart’ı:
Shotchart_1367071551527
Knicks’in bu seride ortaya çıkan shot chart’ı:
Shotchart_1367078005397
Celtics’in bu seride 3-0 olmasının sebebine gelelim; yani hücuma ve 3 maçta da geçilemeyen 80 barajına. Celtics’in sezon içinde Rajon Rondo’nun sakatlığı sonrası art arda maç kazanması oldukça yanıltıcı oldu. Takımların play-off sırasında karşılaştıkları savunmalar normal sezonda karşılaştıklarından o kadar farklı ki, Rondo’nun saha görüşü sayesinde yarattığı kolay ve rakip savunmayı şah-mat eden basit hilelere çok fazla ihtiyaç duydu Celtics. En çok da Pierce’ı etkilediği düşüncesindeyim. %40 şut isabetiyle oynayıp 18.7 sayı 6 asist ortalamasına sahip. 6 asist, tamamen Rondo’nun yokluğu sebebiyle onun arkadaşları için bir şey yaratmaya çalışmasından kaynaklandı. 6 asistin yanında 5.5 top kaybı var, ki bu da onun neden skorer olarak oynaması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Boyalı alan ve çevresinde oldukça sıkıntı yaşayan (Kenyon Martin selam) Celtics’in serideki shot chart’ı:
Shotchart_1367071538457
Celtics, sezon öncesi imzaladığı Lee ve  Terry’den çok şey bekliyordu. Herkesin beklentisi Terry’nin Ray Allen’ın rolünü almasıydı. Sezonun büyük hayal kırıklıklarından biri. Rondo’nun sakatlanacağı bilinmiyordu elbet, ama yine de insan ‘rebuilding’ fikrini keşke sezon ortasında başlatasalardı diye düşünmeden edemiyor. En azından Garnett ve Pierce gibi isimlerin ilk turda bu şekilde teslim olduklarını görmezdik.
Nba tarihinde 3-0′dan geri dönen hiçbir takım yok. Celtics’in oynadığı oyundan önce, verdiği emek ve mücadele onların da inanmadığını gösteriyor. 4. maçı alabileceklerini düşünmüyorum.
Lakers-Spurs
İzlemesi en zevksiz batı konferansı eşleşmesi. Çok da farklı bir şey beklemiyorduk. Kobe’nin sakatlığı sonrası Lakers, play-off dışında kalmıştı zaten. Nash ve Meeks’in 3.maçta oynayamaması Goudelock’ın torunlarına anlatacağı bir hikayeye sahip olmasını sağladı. D-League mvp’si Staples Center’da Lakers taraftarından ‘MVP’ tezahüratı aldı, kesinlikle torunlara anlatılacak bir hikaye.
Lakers’ın bu seride alabileceği tek maç ilk maçtı. Spurs ciddi anlamda dağınık, şut tercihlerinde kendi standartlarına göre baya dengesizdi. Ginobili sahneye çıkmasa Lakers için her şey çok güzel başlayabilirdi. Ancak -se, -sa’lara dayandırmak pek doğru değil. Miami’nin Milwaukee’yle tecrübe ettiği play-off antrenmanlarının aynısını Spurs yaşıyor.
Spurs’ün endişelenmesi gereken durum Lakers’tan öte Splitter’ın durumu. Dejuan Blair, Splitter’ın yaptığı işlerin yarısını bile yapamıyor. Hem size hem de teknik olarak Splitter’ın boşluğunu dolduramaz. 10-12 gün içinde sahalara döneceği söyleniyor  fakat nasıl döneceği Spurs adına çok kritik.
*A.C Green: Demir adam, üst üste 1192 maçı kaçırmadan sahadaydı.
*Garnett ve Pierce’ı takasla gönderme imkanları vardı. Hatta Garnett-Clippers işinde baya baya sona yaklaşılmıştı.
*Gsw-Denver serisinde durumun 2-2 olmasını bekliyorum, ondan sonra bir şeyler karalayacağım.

Hiç yorum yok: