Transfer döneminin en önemli gecesi dün gece olmalı… Bir sürü hamleyi beraberinde getirecek, 3-4 takımın yol haritasını başlı başına değiştirecek olan Dwight Howard’ın kararı sonunda açıklandı.
Dwight Howard ve Houston Rockets
LeBron’un 2010′daki ‘Decision’ açıklamasından sonra, yaz döneminin en merak edilen kararlarından biriydi Howard’ın kararı. 2011-12 sezonunun 2. yarısından beri bir karın ağrısı olmaya başlamıştı. Koçu kovdurmaya çalışıp kameralar önünde sarılması, Lakers’a giderken eski takım arkadaşlarına söylediği çirkin şeyler, Lakers’ta hep şikayetçi olması ve şimdi de yaz dönemindeki hareketleri… Dwight kabusu sona erdi. Artık tam anlamıyla oyununa konsantre olabilecek, kontrat düşünmeden genç bir takımda lider rolüne sahip olabilecek.
Daryl Morey’nin sadece bir yılda yarattığı kadro olağanüstü. Harden ve Howard ikilisi, önümüzdeki 4-5 yıl ligi domine edebilecek kapasitede oyuncular. Fakat ikisinin de karakteri, en azından bende yarattıkları görüntü,şampiyon olmaktan çok uzak. Harden’ın oyunun kritik yerlerde saçmalaması, Howard’ın zaman zaman sinmesi ve geri çekilmesi bende böyle bir düşünce yaratmış olabilir. Bu ikiliyi motive edecek bir saha içi lideri Houston için gerekli. Fisher mı? Hayır.
Howard-Harden ikilisinin nasıl bir uyum sağlayacağını zaman gösterecek. Şüphesiz Harden’ın geçen sezon sahip olduğu özgürlükler biraz kısıtlanacak. Maç sonundaki bireysel oyunları, Howard’ı şikayet etmeye yöneltebilir. Bildiğiniz gibi kendisi şikayet etmeye başladığında, Atla Gel Şaban filmindeki minibüs sahnesinde gelininden şikayet eden teyzeden farkı yok. Bundan mütevellit, hem oyuncular hem de teknik ekip Howard’ı organizasyonun en önemli parçası gibi hissettirmek zorundalar. Lakers bunu yapamadı. Kobe gibi büyük bir ego varken çok da zordu. İkna toplantısında ‘Gel de sana bir şeyler öğreteyim heh’ denilirse Howard da kalmaz. Öyle biri zaten.
Houston’ın yaz dönemi hamleleri daha bitmedi. Morey’nin geçen sezondan beri yaptığı hamleleri ‘Rockets’ta transfer bitmez’ politikası açıklayabilir. Hem sezon içinde hem de yaz döneminde yakaladığı her fırsatı değerlendirmeye çalıştı ve kadroyu bu noktaya getirdi. Morey’nin bir sonraki hamlesinin milli oyuncumuz Ömer Aşık’la ilgili olacağı konuşuluyor. ESPN’e göre Ömer, Howard gelirse takımdan ayrılmak isteyeceğini belirtmiş. Bulls’tan ayrıldıktan sonra Houston’da ciddi süreler alan ve ligin iyi pivotlarından biri olduğunu herkese gösteren Ömer’in benchte oturmak istememesi gayet doğal. Bunun yanı sıra, Houston’ın izlediği planda bir bench oyuncusuna senelik 8-9 milyon vermek neredeyse imkansız. Bu da Ömer’in Houston’dan ayrılışının oldukça yakın olduğunu gösteriyor.
Ömer’in normal sezonda üst düzey performans sergilemesinin ardından, play-off’larda olağanüstü oynaması onu ayrı bir noktaya koydu. Houston ilk turda Ömer sahada yokken 100 pozisyonda 130 sayı yedi. Ömer sahadayken ise bu sayı 104′e düşüyor. Birçok ribaund, sayı istatistiğinden çok daha etkileyici bu. Ömer’in savunmada yaptığı etki diğer takımlar tarafından istenmesini sağladı. Son olarak Ryan Anderson’la takas olabileceği konuşuluyor. Üçlük tehditi olan bir uzun Howard’ın hücumda daha rahat etmesini, ayrıca takımın iç-dış dengesini mükemmelleştirmesini sağlıyor. Bknz: 2009 Orlando. Karşı tarafta ise, 5 numarada size olarak yeterli olmayan Anthony Davis böylece 4 numarada daha çok süre alıp, beklenileni verebilir. Olursa win-win olur.
Rockets’ın Howard hamlesine dönecek olursak; ligin kadro bakımından en üst düzey 3-4 takımı konumuna geldiler. Her ne kadar eleştirilse de, Howard ligin en iyi pivotu. Ve sağlıklı olduğunda ligi tek başına domine edebilecek kapasitede. 2010-11 sezonunda gösterdiği harika performans düşünüldüğünde Rockets korkutucu bir görüntü alıyor. Onlar adına en önemli şey, Howard’ı hem fiziksel hem de manevi olarak iyi olmasını sağlamak olmalı. Houston’ın Lakers’tan farkı, büyük egoların ve insanların çevrede çok fazla gezinmiyor oluşu. Akıl vermeye gelecek uzun ‘heykelimi yapınnnn:S’ diye konuşan bir adam olmayacak. Büyük karakter Hakeem olacak. Veya beraber oynadığı oyuncular büyük egoya sahip olmayacak. Harden gayet mütevazı ve işiyle uğraşan biri.
Delfino, Garcia, Brooks, Thomas Robinson ve Royce White (!) gibi isimlerle yolunu ayıran Rockets’ın, benchten katkı verecek oyuncu bulması şart. Morey’nin doğru oyuncuları takıma katacağından pek şüphem yok. Kısacası, Houston için güzel bir yaz oluyor.
Iggy Golden State’de
Yaz döneminin önemli free agent’larından biri olan Andre Iguodala, takımı Denver Nuggets’tan $4 milyon fazla bir kontrat önerilmesine rağmen Warriors’la anlaştı. 4 yıl için $48 milyon alacak. Iggy’nin oyunun iki alanında da etki edebilen ve ligin en iyi 3 numaraları arasında yer alan bir oyuncu. Aldığı miktar normal. Harrison Barnes gibi bir potansiyel varken, onun önüne Iggy’i getirmeleri biraz kafa karıştırıcı. Ne Iguodala ne de Barnes başka pozisyona kayma konusunda pek başarılı değil. Tabii ki, kısa sürelerde Iggy 2 oynayabilir veya Barnes 4′e kayabilir fakat büyük resimde birbirinin benzeri oyuncular. Iguodala daha iyi savunmacı ve pas yeteneğiyle biraz daha ön planda.
Golden State’in bu hamlesinin altında Howard’a verilmeye çalışılmış bir mesaj mı, yoksa Barnes’tan memnun olunmadığının bir kanıtı mı yatıyor, bunu anlamak zor. Şüphesiz ki, bu imzayla birlikte Warriors’ın savunma direnci artacak. Jefferson, Biedrins ve Rush’ı Utah’a göndererek salary cap’te tam 24 milyonluk boşluk yarattılar. Bu yüzden herhangi bir takas olasılığı da akıllara gelmiyor değil.
Kısa Kısa
-Millsap 2 yıl için$19 milyon alarak Hawks’a gidiyor. Horford yine 5 oynayacak. Millsap bilindiği üzere undersized bir oyuncu. Hawks taraftarları kusura bakmasın ama ben Hawks’ın bu hareketini de sevemedim. Ömer tarzı bir pivot alınırsa daha çok anlam kazanabilir elbette.
-Copeland takımı Knicks’in konferans yarı finalinde elendiği Pacers’a gidiyor. 2 yıl için $6.1 milyon alacak. Pacers açısından çok iyi hamle. Dış şut tehdidi olan bir uzun ihtiyaçları vardı. Hansbrough’dan sonra, özellikle hücumda iyi gelir.
-Al Jefferson 3 yıllığına Bobcats’e gidiyor. Alacağı ücret 41 milyon. Çoğu kişi tarafından eleştirilse de bence normal bir değer. Bobcats’in üst düzey oyuncular alması bugünlerde epey zor. Diğer takımların vermesi gerekenden birkaç milyon daha fazla vermek zorundalar. Ligin boyalı alandan en az sayı üretebilen takımlarından biri olan Bobcats’e, ligin boyalı alandan en çok sayı atan oyuncularından biri gidiyor. Güzel.
-Jose Calderon point guard sıkıntısı çeken Dallas’tan 4 yıl için $29 milyon alacak. Kontrat biraz şişkin, özellikle Calderon’un 31 yaşında olduğu düşünülünce. Ancak belirttiğim gibi, Dallas’ın bu tarz bir point guard’a ihtiyacı vardı. Sözleşmede beğenmediğim tek şey kontratın full garanti olması. Calderon 35 yaşındayken waive etseler bile o sezon 7.5 milyonu ödemek zorunda kalacaklar.
-Tyreke Evans Sacramento’dan kurtulup kendisini New Orleans kıyılarına atmayı başardı. Pelicans’ın verdiği, şimdilik overpaid duran kontratın büyük etkisi olsa gerek. Jrue Holiday ve Eric Gordon’ı kadrosunda bulunduran Pelikanlar, Evans’a 4 yıl için $44 milyon ödeyecek.
-Milwaukee Bucks, şurada bahsettiğim gibi, takımın üzerinde oynanan kirli oyunları bozmak üzere sisteminden ödün vermiyor. Monta Ellis’i yedirdiler belki ancak Jennings’le görüşmeler devam ediyor. Ellis’in yerini doldurmak üzere ise OJ Mayo‘yu takıma kattılar. Mayo-Jennings ikilisinin geçen sezon görülen Bucks hücumlarını devam ettireceğinden şüphem yok. Çok acayip organizasyon vesselam… 3 yıl, 24 milyon.
-Geçtiğimiz sezonlarda Fenerbahçe Ülker forması giyen Bojan Bogdanovic, Brooklyn Nets’e gidiyor. Nets’in benchi için ne kadar önemli, tahmin etmek güç. Penetre yeteneklerinin sınırlı olması onu spot-up shooter’dan fazla bir noktaya taşıyamayacakmış gibi gözüküyor. Özellikle NBA’de ön alan oyuncularının baskılı savunması ona bu anlamda sıkıntı çıkarabilir. Oğuz Savaş’tan sonra Garnett fikri ise kulağa hoş geliyor. Ayrıca ufak bir rotasyonla oynamasını beklediğim Nets’te rolü ne olacak kestiremiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder