Çarşamba, Nisan 16, 2014

2013/14 NBA Normal Sezon Ödülleri



NBA'de normal sezonun sonuna geldiğimiz bugünlerde play-off eşleşmeleriyle birlikte konuşulan yegane şey normal sezon ödüllerinin muhtemel sahipleri. Bütün sezon boyunca yaptığım değerlendirmelerden sonra ödülleri dağıtmamam söz konusu olamazdı. Bundan mütevellit kendi fikirlerim doğrultusunda her kategoride ilk 4 yapıp ödülleri hak ettiğini düşündüğüm oyuncuları açıklayacağım. Tahmin edersiniz ki her departmanda birçok aday var ve bu da birçoğumuzun farklı adaylar ön plana çıkarmasını sağlıyor. Eminim ki hak verdiğiniz başlıklar olduğu gibi katılmadıklarınız da olacak. Neyse lafı gevelemeden başlayalım.


En değerli oyuncu

LeBron'un adaylarından biri olduğu bir ödülün bu kadar açık ara bir şekilde başka bir oyuncuya gidiyor olması Durant'in nasıl bir sezon geçirdiğinin kısa bir özeti adeta. Şöyle ki, LeBron'dan söz ettiğimizde onun ne kadar çok yönlü bir oyuncu olduğundan ve oyunun her alanına nasıl etki yapabildiğinden bahsederiz. Bu konuşmanın hemen akabinde ise per yani oyuncu efektiflik istatistiği akıllara gelir ve LeBron'un ne denli çok yönlü bir oyuncu olduğu desteklenir-di. Ancak Durant bu alanda da LeBron'u geçmeyi başardı. Oturduğu yerden skor üretirmişçesine rahat sayı bulmasının yanında artık boş adamı bulmaktan da çekinmeyen ve pas kanallarını çok iyi gören bir oyuncu haline geldi. Zaten savunulması çok güç olan bir adamın boş durumdaki takım arkadaşlarını bulabilmesi şüphesiz ki takımına büyük bir esneklik getirdi. Tüm bunların yanı sıra batı konferansında bulunan Thunder, Miami'den daha iyi bir dereceye sahip. Russell Westbrook'un sezonun önemli bir bölümünü kaçırdığını ve Durant'in ocak ayında adeta çıldırdığını da hatırlatmalıyım. Ve LeBron'un son 4 senede 3 MVP ödülü olduğunu da düşünürsek ödül %99.9 Durant'e gidecek gibi duruyor.


Diğer iki isimden söz edecek olursak; Blake Griffin olağanüstü bir sezon geçirdi. Sanıyorum ki artık fundementalı zayıf, sadece uçan kaçan bir adam olarak lanse edilmeyecek. Top hakimiyetiyle bile çok özel bir uzunken, tüm bunlara ek olarak harika atletizmi ve biraz da orta mesafe şutuyla hücumda müthiş bir silah. Bu kadar harika bir sezondan sonra all-nba ilk takımı olamayacak olması üzücü. Şanssızlığı ise Durant ve LeBron'un bulunduğu bir ligde forvet oynamasından başka bir şey değil. Noah'ı seçerken ise biraz zorlandım. 4.sıraya kimsenin ismini tam olarak yerleştiremedim, tatmin edici olmuyor. Beni en memnun eden Noah oldu. Gerek Chicago'nun yaptıkları gerekse Noah'ın bireysel olarak başardıkları ve tutturdukları istatistikler...


1-Kevin Durant
2-LeBron James
3-Blake Griffin
4-Joakim Noah


Yılın çaylağı


Çaylaklar bakımından son yılların en zayıf sınıfıydı 2013 Draftı oyuncuları. Noel'in sakatlığı, Bennett'ın adeta bir balon çıkması, Otto Porter'ın bir şey yapamaması.. Örnekler çoğaltılabilir. MVP ödülünden sonra en iyi çaylak ödülünü de verip kolay olanları bir kenara bırakmak istiyorum. Geri kalanlar gerçekten zor, çaylaklarda ise 4.adayı bulmak bile güç.


Bilmem hatırlar mısınız, sezonun ilk günlerinde Michael Carter Williams, Miami'ye karşı inanılmaz bir maç çıkarmıştı. 22 sayı 12 asist 9 top çalma... İşte o gün hepimiz heyecanlanmıştık, Carter-Williams o performansı aynı çizgide götüremedi belki, ki götürmesi de mümkün değil, fakat biraz can sıkan şut yüzdesine rağmen gayet iyi bir çaylak sezonu geçirdi. Sezon başladıktan 2-3 ay sonra Philadelphia'yı izlemek çekilmez bir şey olduğundan çok fazla göz atamasak da özetlerinden ve istatistiklerinden bunu rahatlıkla anlayabiliriz. Bana göre bu ödülün en büyük adayı MCW. En basit bir şekilde bakacak olursak MCW istatistik olarak rakiplerinin çok önünde. Çaylak sezonunda 16+sayı 6+ ribaund ve 6+ asist istatistikleri tutturdu. Arkasından gelen isim ise Magic çaylağı Victor Oladipo. Tıpkı MCW gibi onun da şut yüzdesi pek iyi değil. 3.sırada vereceğim Burke de aynı şekilde. Bu argüman pek fazla belirleyici olmayacak anlaşılan. Oladipo da tıpkı Carter gibi fena olmayan bir çaylak sezonu geçirdi. Lakin, MCW'de gördüğüm ışığı onda çok fazla göremedim ben. Elbette ki çaylak sezonunun arkasından zıplama yapan oyuncu sayısı çok, zaman gösterecek.


Giriş bölümünde de bahsettiğim gibi bu ödül için 4.ismi bulmak gerçekten zorlandım. 3.isim bildiğiniz üzere Trey Burke, %37 saha içi isabet oranı gözümüzün içine içine giriyor. Ama arkadaşlarını oynatabilmesi, rakip savunmayı okuma yeteneğinin olması Burke'in kariyerinin iyi bir seviyeye gelmesine yardımcı olabilir. 4.isim olarak da Tim Hardaway JR. ismini veriyorum. Timberwolves çaylağı Dieng veya Mason Plumlee tıpkı diğer oyuncular gibi sezon başından beri düzenli süreler bulmuş olsalardı isimleri mutlaka burada yer alırdı.


1-Michael Carter-Williams
2-Victor Oladipo
3-Trey Burke
4-Tim Hardaway Jr.


Yılın en iyi savunmacısı


Bu yarış iki adam arasında gerçekleşiyor. 2 ay öncesinde bu soru bana sorulmuş olsaydı cevabım kesinlikle Roy Hibbert olurdu. Ligin en iyi savunma takımının temeliydi. Indiana hala ligin en iyi savunma takımlarından birisi fakat all-star arasından sonra öyle bir duvara çarptılar ki bu felaket düşüşleri herkeste farklı bir algı yaratı. Bu düşüşteki en önemli pay Paul George'la birlikte Roy Hibbert'a aitti. Hibbert hücumda heykel vazifesi görürken savunmada da her geçen gün geriye gitti. Keza savunma ribaundlarını da savunmanın çok önemli bir parçası olarak değerlendiren ben Hibbert'ın 8 maçta topladığı 24 ribaundu sindiremiyorum. Aynı dönemde Rockets'ta ilk beş çıkan Ömer Aşık oynadığı 8 maçta 125 ribaund çekmişti. Bunun en büyük sebebi Hibbert'ın ayaklarını yerden hiç mi hiç kesmemesi. Rakibini box etse bile zıplamadığı için birçok kez karşı takım 2.şans sayısı elde ediyor. Hibbert klasik bir uzun olarak arkada bekçi görevini üstleniyor. Uzun kolları ve büyük vücuduyla çemberi savunuyor. Bu işi ligde en iyi yapan oyunculardan biri. Bu ödüldeki en büyük rakibi Noah'dan daha iyi bir çember savunucusu. Hibbert çember çevresinde rakiplerini %41'lik bir isabet oranına zorluyor. Noah ise aynı alanda %45'te. Fakat Noah'ın Hibbert'a nazaran daha iyi yaptığı şeyler de azımsanmayacak kadar fazla. Hibbert'ın sahada rahat hareket edememesinden dolayı pick&pop savunması Pacers'ı bir hayli zor oluyor. Hibbert'ın dışarıya çok fazla çıkamaması rakip takımda şutör bir uzun olması halinde Pacers için büyük bir problem. Noah ise 1-5 arasındaki her türlü ters eşleşmeyi lehine çevirebilecek kapasiteye sahip. Bu da Bulls'un savunmada rahatlıkla adam değişmesine ve rakibinin kafasını karıştırmasına yarıyor. Ve tüm bunlara ek olarak başta belirttiğim şey olan ribaundlar var. Noah benim için bir adım önde.


Diğer iki isim ise DeAndre Jordan ve Andre Iguodala. DeAndre Jordan'ın rakamları bu sezon olağanüstü. 10.5 sayı 13.7 ribaund ve 2.5 blok. Hem savunmada hem de hücumda gözle görülür bir gelişim kaydetti. Doc Rivers'ın ona aşıladığı özgüven oyununda izlerini gösteriyor. Bu iyi rakamlara ve performansa rağmen Clippers'ın savunma anlayışının Pacers ve Bulls'a nazaran daha esnek oluşu onu bu ödülde biraz daha arka plana itiyor. Benim fikrimce yılın savunmacısı ödülünün sahibi, kesinlikle yılın en iyi 1-2 savunma takımında görev almalı. Ancak her şeye rağmen oylamalar sırasında kendisine 1.sıra ve 2.sıradan oylar gelirse pek şaşırmayacağım. Son ismimiz ise Andre Iguodala. Basketbolda savunmanın temel taşını çember savunmak oluşturur. Düşününce çok basit. Rakip topu delikten geçirmek istiyor, siz ise o çemberi savunmak. Bu yüzden boyalı alanda yer alan ve rakibin şutunu bozma ihtimali daha yüksek olan oyuncular bu ödülü her zaman daha fazla kazanan isimler olmuşlardır. 1990'dan bu yana bu ödülü kazanan guard/kısa forvet sayısı sadece 2: Gary Payton ve Ron Artest. Bu yüzden Iggy'nin şansı pek yüksek değil. Ama bu sezon harika bir savunma örneği ortaya koyduğu gerçeği değişmiyor. 1-3 arasındaki her oyuncuyu çok iyi savunabilen, yardım savunmalarıyla David Lee'nin açıklarını kapatmaya çalışan Iggy, Warriors'ın yapıştırıcısı rolünde.


1-Joakim Noah
2-Roy Hibbert
3-DeAndre Jordan
4-Andre Iguodala


Yılın en iyi 6.adamı

Geldik en zor ödüllere. Herkesin farklı sebepleri öne sürerek başka adayları ön plana çıkarabileceği ödülleri paylaştıralım. 6.adam ödülüyle başlıyoruz.

Bu kategorinin altına yazacağım dört isme de çok yakın olduğumu, sıralamayı yaparken epey zorlandığımı belirterek başlayayım. 6.adam ödülünün doğası gereği benchten gelen oyuncunun sahada kaldığı süre boyunca takıma pozitif bir etki yapması ve bulduğu sürelerde istatistik kağıdını bolca doldurması beklenir. Jamal Crawford geçtiğimiz senelerde yaptığı gibi bu sezon da benchten gelip muazzam bir iş yaptı. Kenardan gelerek tam 18.5 sayı ortalaması tutturdu. Bunun yanı sıra son çeyreklerde kaydettiği 6.8 sayı ortalaması Kevin Durant ve James Harden'dan sonra ligde bir oyuncunun son çeyrekte tutturduğu en yüksek sayı ortalaması konumunda. Total sayı ortalamasından değil, son çeyrekteki sayı ortalamasından etkilendiğimi söylemeliyim.  Sadece benchten gelip sayısını atıp kenera çekilmiyor, oyunun sıkıştığı anlarda ve maçı tayin edecek pozisyonlarda sahada bulunup kararı verecek isimlerden biri oluyor. Bu yüzden Crawford'ın ödülü en çok hak eden oyuncu olduğunu düşünüyorum. 2.sıradaki adayım ise Taj Gibson. Deng takası sonrasında dibe yuvarlanması beklenen Chicago'nun belki de en önemli parçalarından biriydi. Taj benchten gelip ruhsuz Boozer'ın bıraktığı boşluğu öyle bir doldurdu ki, Thibs son çeyreklerde çoğu zaman ona süre vermeyi tercih etti. Ki Noah'la birlikte takımının son çeyreklerde en çok süre alan oyuncusu konumunda Gibson. Benchten gelip 13 sayı 6.5 ribaundluk katkısı gayet iyi. Daha da önemlisi savunmaya getirdiği enerji Bulls'un beklenmedik çıkışının önemli sebeplerinden biri oldu.


Manu Ginobili ve Markieff Morris ise diğer adaylarımız. Manu'nun sadece 20 dakika sahada kalıp gerçekten iyi istatistikler tutturması etkileyici. Ancak Spurs'ün sisteminde artık hiçbir şey şaşırtıcı değil. Bundan mütevellit Manu belki de hak ettiği değeri göremedi bu sezon. Son isim ise Markieff Morris. Suns'ta Jeff Hornacek'in sistemiyle büyük bir gelişim sağlayan oyunculardan biri. Kenardan gelip Phoenix'in beklenmedik başarısının mimarlarından biri oldu.


1-Jamal Crawford
2-Taj Gibson
3-Manu Ginobili
4-Markieff Morris


En çok gelişme kaydeden oyuncu


Tüm Phoenix Suns takımı diye bir aday göstersek çok absürt olmaz heralde. Phoenix Suns oyuncularının koç Hornacek'le yaşadığı gelişim, *spoiler geliyor* ki bu yüzden kendisi yılın koçu için adayım, sezonun en güzel hikayelerinden biriydi. Bu gelişimi yaşayan oyuncuların çoğunun 2.sezonunu yaşayan veya ilk sezonlarında potansiyelini gösterememiş oyunculardan oluşmadığını söylemeliyim. Sadece Plumlee bu kategoriye dahil edilebilir. Phoenix'ten öne çıkan iki aday var: Green ve Dragic. NBA'de tutunmakta güçlük geçen Green, Phoenix kariyerinde adeta zirveyi gördü. Şut yüzdesi 8, üçlük yüzdesi tam 9 puan arttı. Geçtiğimiz sezon 7 sayı ortalamasına sahipken bu sezon 16'lı rakamlarda bulunuyor. Takım arkadaşı Dragic ise iyi bir oyuncudan yıldız seviyesine yükseldi. Dragic'in yükselen rakamları sadece sayı basamağı değildi. Tıpkı Green örneğinde olduğu gibi Dragic de şut yüzdelerini müthiş geliştirdi. Goran bu sezon %50'nin üstünde şut kullanıyor.


Bu kategorideki diğer iki adayım ise Lance Stephenson ve Patty Mills. Indiana'nın son dönemdeki düşüşü nedeniyle ismi çok fazla anılmayan Stephenson'ın All-star olma ihtimali bulunuyordu. Pacers'a hücumda ve savunmada çok önemli katkılar veren Lance, all-around oyunu dolayısıyla takımı için vazgeçilmez bir anlam ifade ediyor. Patty Mills ise Spurs sisteminin tıkır tıkır işlemesinde önemli bir rol oynuyor. Benchten gelerek %42 ile soktuğu üçlükler dolayısıyla Spurs'te Neal'ın yokluğu aranmıyor.


1-Gerald Green
2-Goran Dragic
3-Lance Stephenson
4-Patty Mills


Yılın koçu


Birçok aday var. Hatta başka sezonlarda bu sezon gösterdikleri performanslarla yılın koçu ödülünü kazanabilecek olan adayların listeye girememesi söz konusu. Lafı fazla uzatmadan başlayalım.


Üstte de spoiler verdiğim gibi Jeff Hornacek benim bu ödüldeki favorim. Neden mi derseniz, sezon başında onun takımını genel sıralamaya yerleştirdiğimde 28-30 arasında bir yere koyuyordum. Gortat takasından sonra ise "Ya bu kadar da drafta yatılmaz ama" havasında olan bizler, en azından ben, Hornacek'in önünde saygıyla eğiliyorum. Kafasındaki oyun yapısını oyunculara öyle güzel aktardı ki, Suns sezonun en keyifli takımı olmasının yanı sıra büyük bir başarı da elde etti. Son yılların en zorlu batı konferansında play-off yarışını son güne kadar kovalamayı başardılar. Ayrıca hatırlatmalıyım ki Phoenix kadrosu Philly'den sonra ligin en ucuz takımı konumunda. Hornacek'in bu sezon başardıklarını anlatmaya başlarsak bu bölüm baya uzayabilir. Hornacek diyip geçiyorum. 2, 3 ve 4 numaraya kimi yerleştirmem gerektiği konusunda kararsız kaldım. Aklımdaki isimler Steve Clifford, Tom T., D. Casey ve Pop'tan oluşuyordu.


Steve Clifford'ın Bobcats'te başardığı şeyin hiç de azımsanmayacak bir şey olduğunu düşünüyorum. Lig tarihinin açık ara en kötü franchise'ına bir kimlik kazandırmayı başardı. Şut özürlüsü bir kadroyla iyi savunma yaparak play-off'u tekrardan Charlotte'a getirdi. Her şeyden daha da önemlisi Charlotte Bobcats ismi başlı başına bir şaka konusu olmuşken Clifford tüm bu algıyı değiştirip saygı uyandıran bir takım yarattı. Ve bana kalırsa bu çok önemliydi. Sıradaki isim ise Tom Thibodeau. Deng takası sonrasında lotarya kovalacağı düşünülen Bulls doğu konferansını ev sahibi avantajını kazanarak bitiriyor. Bütün yaşananlardan sonra 50 galibiyet sınırının yakınlarında bulunulması gerçekten olağanüstü. Thibs ligdeki en rekabetçi koçlardan biri olduğunu tekrardan kanıtladı.  Listemdeki son isim ise Gregg Popovich. Ligin en iyi koçu. Fazla söze gerek yok aslında, uzun yıllar boyunca yaptığı iyi şeyler takdir edilesi ama beni daha çok etkileyen başka bir şey var. O da Miami'ye o şekilde kaybettikten sonra kadrosu neredeyse hiç değişmeyen Spurs'ün aynı azimle tekrardan ligin tepesinde bulunuyor olması. Pop çok büyük çok...


Sezonun takımları bölümünde 2 tane all-rookie, 3 ane all-nba ve 2 tane all-defensive seçilecek. Kısaca onları da yazalım.

Çaylak takımları


Çaylak takımlarında oyuncuların pozisyonlarının bir önemi yok. Yani ilk beşte 5 tane pivot çaylağa da yer verilebilir. Seçimlerimi buna göre yapacağım. Daha önce de söylediğim gibi çaylaklardan iki tane beş çıkarmak özellikle bu sezon çok zor.


All-rookie 1: Michael Carter-Williams, Victor Oladipo, Trey Burke, Tim Hardaway Jr, Mason Plumlee.


All-rookie 2: Ben McLemore, Steven Adams, Gorgui Dieng, Giannis Antetokounmpo, Ryan Kelly.


All-Nba takımları


Bu kategorilerde seçilen takımlarda 2 guard 2 forvet ve 1 pivot bulunma zorunluluğu var. LeBron ve Durant'in 2 forvet boşluğunu dolduruyor olması muazzam 4 numara performansları izlediğimiz bir sezonda bu oyunculara all nba ilk takımı girişini engelliyor. Ayrıca Duncan, Nowitzki, George, Lowry, Davis, Lillard gibi gerçekten iyi sezon geçiren oyunculara burada yer verememek tuhaf hissettiriyor.


All-Nba 1: Chris Paul, Steph Curry, Kevin Durant, LeBron James, Joakim Noah.


All-Nba 2: John Wall, James Harden, Kevin Love, Blake Griffin, Al Jefferson.

All-Nba 3: Tony Parker, DeMar DeRozan, Carmelo Anthony, LaMarcus Aldridge, Dwight Howard.


Savunma takımları


Üstteki kategoride olduğu gibi bu bölümde de 2 guard, 2 forvet ve 1 pivot kuralı zorunlu.


All-defensive 1: Pat Beverley, Paul George, Andre Igoudala, Serge Ibaka, Joakim Noah.

All-defensive 2: Eric Bledsoe, Tony Allen, Kawhi Leonard, Anthony Davis, Roy Hibbert.


*****



Normal sezon ödüllerinin sonuçları açıklandıktan sonra herkesin tatmin olduğu bir sezon hatırlamıyorum. Böyle subjektif bir konuda ben de elimden geldiğince düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Diyeceğim şu ki elbette katılmadığınız yerler olacaktır, ki olmalıdır da. Ve aslında işin güzelliği de orada.

Hiç yorum yok: