Pazartesi, Ocak 16, 2012

Burası NBA Beyler Burası NBA!

Sevgili okuyucu, blogumu takip ettiğini düşünmüyorum. Çünkü ben bile takip etmiyorum ki, sen niye edesin. Muhtemelen bir yerlerde linki görüp merak edip tıkladın. Eğer bunların dışında, beklenmedik şekilde, tarayıcına direk blogun adını yazarak arıyorsan senden bu durum için özür dilerim. Kişisel sebeplerim yüzünden post giremedim, tabii bu NBA'den uzak kaldığım anlamına gelmiyor. Gece gündüz, "Fakire link fakire link" tarzında internetlerde dolaşıyorum. Neyse günahımızı çıkarttıktan sonra gelelim NBA'ye.

Başlığın kaynağı Nihat Doğan olsa bile esinlenme noktam Kobe Bryant oldu. Kobe tek kişilik showlarına tekrar başladı ve yakında takıma buradaki başlıkta olduğu gibi bir çıkışta bulunabilir, özellikle Clippers'a kaybedilen maç sırasında Gasol'ün elinden kaçırdığı toptan sonra attığı bakış bunun bir habercisi.


Los Angeles Lakers'ın lig tarihinin en başarılı takımı olduğu konusunda hem fikiriz heralde-Celtics taraftarları kızabilir belki ama öyle yani-. Takımın üç final gördükten sonra, geçtiğimiz sezon 2.turda Mavericks'e elenmesiyle birlikte genel menejer Kupchak'ın da içinde bulunduğu bir grup kadronun yenilenmesi gerektiğine inanmış olacak ki, Gasol'ü ve Bynum'ı içinde bulunduran takaslarla yeni oyuncuları kadroya katmaya çalıştılar. Fakat ne Paul ne de Howard takıma eklenemedi. Odom takas haberleri yüzünden takımdan ayrılmak istediğinden Mavericks'e gönderildi. Odom'ın benchden gelip 15 sayı 8 ribaund ortalamaları yakaladığını ve birden fazla pozisyonda görev alabildiğini düşününce kayıp cidden büyüktü. Sezon öncesinde kadroya katılan McRoberts ve Murphy'den bir Odom olmasını bekleyen olmasa da, benchden gelerek bir şey vermeleri bekleniyordu. Ancak iki oyuncu ortalama olarak her maçta toplam 35 dakika süre alıp 7 sayı 8 ribaundla oynuyorak şimdilik o beklentileri karşılayamadılar.

Lakers'ın şu anda lige 9-5'le devam ettiğini düşünürsek, bu yüzdenin takım için vasat olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kaybedilen 5 maçın-Bulls, Nuggets,Blazers, Clippers ve Kings'e karşı- 4'ünün yüksek potansiyelli takımlara karşı olması endişelendirici. Kazandıkları bütün maçları Nuggets haricinde kendi sıralamalarının altındaki takımlara karşı kazandılar. Burada belirtmek istediğim, kendilerinin üstünde bulunan Spurs, Thunder, 76'ers, Pacers, Hawks, Magic ve Heat gibi takımlara karşı herhangi bir maça çıkmadan alınan 5 mağlubiyet az buz bir rakam değil.

Takımı pozisyon pozisyon değerlendirmek istiyorum. Özellikle uzun zamandır üçgen hücumla oynayan bir takımın bir anda alışkanlığından kurtulması kolay değil. Üçgen hücumda boş şutları kullanan Fisher'ın, yeni sistemde bu şutları bulamaması sebebiyle, üçlük yüzdesi %39'dan %20'lere düşmüş durumda. Fisher'ın o ayaklarla bire bir savunabileceği birkaç guard var bu ligde, ilk aklıma gelen Mike Bibby oldu. Yani guard savunmasında yıllardır devam eden problem hala varlığını sürdürüyor.Diğer tarafa bakarsak, Steve Blake'in bu takıma gelirken hakkında düşündüklerimi hatırlıyorum da, o beklentilerin çok uzağında. Geçen seneye oranla toparlamış gibi gözükse bile sakatlık falan derken yine yalan oldu. Hem Clippers'da hem de Portland'da oynarken aldığı sürelerde takımın hücumuna bir ritm getiriyordu ve takımı iyi yönetiyordu. Lakers'da bunu hiç gösteremedi. Kısacası Lakers'da oyun kurucu mevki her zamanki gibi.

Burada kocaman bir parantez açarak Kobe Bryant'dan bahsetmeliyiz. Kobe yaz aylarında geçirdiği operasyonla birlikte çok sağlıklı gözüküyor. 4 maç üst üste 40 sayı atarak 2006-2007 yılından beri gerçekleştiremediği seriyi gerçekleştirmiş oldu. Ancak Kobe'nin her maç ortalama 25.2 şut kullanarak, Bynum ve Gasol'ün kullandığı toplam şuttan daha fazla şut kullanması takımın şampiyonluk yolunda isteyeceği şeylerden biri değil. Kobe ortalama olarak kariyerinde en fazla şut kullandığı 2005-2006 sezonunda takımın guard rotasyonunda genç-deli dolu bir Von Vafer ve Smush Parker, uzun rotasyonunda Kwame Brown, Chris Mihm gibi isimler bulunuyordu. Zaten üstte belirttiğim 40+ sayıyı 4 kere üst üste geçtiği hiç bir sezonda yüzük takamadı Bryant. Bu sene ise o yıllarda gösterdiği performanslardan örnekler sunuyor. Ancak takım şampiyonluk yolunda ilerlerken, Kobe'nin her maçta böyle oynayamayacağı aşikar. Şu ana kadar çıktığı 14 maçta toplam 351 şut kullanarak ligin en fazla şut kullanan oyuncusu. İkinci Durant ve kullandığı şut sayısı 233(!). Kobe'nin geçtiğimiz sezonlarda kendisini bu kadar ön plana çıkarmamasının sebebi sakatlığı olabilir diye düşünesi geliyor insanın ya da Phil. Bilemiyoruz tabii. Kobe'nin hücum performansı için üçlük yüzdesi dışında(%25) her şey olumlu şu anda.  Ancak takımın performansı paralel durumda değil. Kobe bunun bilincine varıp, kendisini bu yönde kullanmaya motive etmeli.

Kısa forvet pozisyonunda Matt Barnes'ın fena iş çıkarmadığını düşünüyorum. Artest'in benche çekilmesiyle birlikte ilk beşe germişti. Şu ana kadar ideal bir performans gösteriyor. Öte yandan Artest ise felaket oynuyor bu sezon. Özellikle şut performansı yerlerde. %35'le saha içi isabeti bulurken, %8'le üçlük kullanıyor. %8 rakamı kötü komik. Bu sezon toplam 269 dakika süre almasına rağmen sadece 7 top çalma ve 2 blokla oynadı. Kendi oyununa konsantre olmadığını göstermek için daha iyi bir istatistik olamazdı diye düşünüyorum.


Gasol ve Bynum'ı barındıran Lakers'ın uzun rotasyonu ligin bu alanda en dominantlarından biri. Amerikalıların Gasol'e hak ettiği değeri vermediği aşikar. Celtics'e karşı kazanılan şampiyonlukta Garnett'e karşı yürek koyan adamın Mavericks serisinde elinde pamuk şeker olan bir çocuğa dönmesi ona verilen değerin daha da düşmesini sağladı. Ayrıca Phil Jackson'ın Dallas'ta oynanan maçta hep Gasol'e yüklenmesi yanlıştı ve bu olayı daha da büyüttü. Burdan kaynaklanarak adı takas dedikodularının içinde oldukça sık geçmişti. Öte yandan Bynum'ın sezona inanılmaz başladıktan sonra biraz yavaşlamasına rağmen, yıllardır ondan beklenen performansı bu sene verdiğini söyleyebiliriz. %53 şut isabetiyle 16.5 sayı 14 ribaund 2 blok ortalamasıyla oynuyor. Ayrıca Kobe tek başına 25 şut kullanırken, bu iki elit uzunun yani Gasol ve Bynum'ın toplam 24 şut kullanması çok normal gözükmüyor.

Lakers'ın kadrosunda bu değerli isimleri bulundurdukça şampiyon adaylığı konusunda adı geçecektir. Ancak şunu biliyoruz ki, Lakers'ın maçların art arda çok seri bir şekilde oynandığı bu sezonda, hem yeni oyun sistemi hem de koç için biraz daha zamana ihtiyacı var gibi gözüküyor.

Son olarak, Lakers'ın ligin en dikkat çeken birkaç takımından biri olması sebebiyle insanların takım hakkındaki reaksiyonları da aynı şekilde büyük oluyor. Bu yüzden yazılan çizilenlerin bu şekilde olması gayet normal. Atalarımız dediği gibi büyük başın büyük derdi olurmuş a dostlar.







Hiç yorum yok: