Pazartesi, Mart 19, 2012

Strateji Savaşları Başlasın! vol. 1 (Barcelona Regal - Unics Kazan)


Eurolig'de ne yazık ki hiç bir temsilcimizin bulunmadığı playofflar, bu akşam iki maçla başlıyor. Satranç maçı kıvamında bir çok maç izleyeceğiz, nam-ı diğer; Strateji Savaşları. Savaşların ilk maçıyla yazılarımıza başlayalım; Barcelona Regal - Unics Kazan.



Sezon başında CSKA ile birlikte şampiyonluğun mutlak favorisi olarak gösterilen Barça, gerek CSKA'nın akıl dışı performansı, gerekse kendi formlarındaki düşüş sebebiyle biraz irtifa kaybetmiş durumda. Geçtiğimiz sezon yine şampiyonluğun büyük favorisiyken, Obradovic'in olağanüstü savunmasına, yenilerek bu turda Eurolig'e veda etmişlerdi. Ancak bu sene çok daha komple, daha az zaafı olan bir Barça olduğunu da unutmayalım. Geçtiğimiz sezonki Panathinaikos serisinde Obradovic, tüm planlarını şutu olmayan Rubio-Sada guard ikilisi üzerinden kurmuştu. Ancak bu sezon Rubio'nun yerine Huertas geldi, o zaaf ortadan kalktı. Normal sezonda Galatasaray ve şimdiki rakibi Kazan'la aynı grupta olan Barcelona, sadece Montepaschi deplasmanında mağlubiyet gördü, 9-1 ile grubu tamamladı. TOP 16'da ise Maccabi, Cantu, Zalgiris grubundan 6-0 ile çıktı Barcelona.

Unics Kazan cephesine geçersek, bu sezon Eurolig'in en çok sivrilen bir kaç takımından birisi diyebiliriz. Normal sezonu 7-3, ilk 3 maçını kazandığı TOP 16'yı da 3-3 ile bitirdi Kazan. Her maç için müthiş bir hazırlık yapıyor ve saha içi planı hazırlıyor koç Evgeny Pashutin. Aklımda kalan ilk örnek Galatasaray'la Kazan'da oynadıkları maç mesela. Hücumda p&r oyunlarını nerdeyse orta sahada oynayıp, tepeye kadar çıkan Galatasaray uzunlarının geriye koşamamasını sağlamıştı, Veremeenko ve Savrasenko'yla bomboş basketler attıklarını hatırlıyorum. Benzer bir taktiğiyse kimse kullanmayı denemedi bile. Ve de Kazan 3. çeyrekleri diye bir gerçek var tabii, bir çok maçı orada koparan, inanılmaz atak yapan bir Unics Kazan vardı 3. çeyreklerde.

TOP 16 son maçlarda farklı sonuçlar ortaya çıksaydı çok daha ilginç eşleşmeler izleyebilirdik. Kazan evinde Panathinaikos'u mağlup etmeyi başarsaydı, grubu lider bitirip Barça'dan kaçmayı başaracaktı. Durum öyle olsaydı Rusya Milli Takımı'nda beraber çalışan Blatt-Pashutin ikilisinin usta-çırak kapışmasını izleyecektik. Diğer taraftaysa Pana-Barça eşleşmesi de geçen sevenin rövanşı niteliğinde olacaktı.

Şahsen benim merakla beklediğim serilerden biri. Normal sezonda oynanan iki karşılaşmayı da Barcelona rahat kazanmayı bilmişti, 93-65 ve 63-50 ile. Ancak şimdi her şey çok farklı. Bambaşka bir gelişim kateden bir Kazan var karşımızda. Barcelona'nın formu ise tartışılır durumda. Ligde önce içerde Cajasol Sevilla'ya, ardından İspanya'nın en uzak deplasmanı olan Gran Canaria'ya iki uzatma sonunda kaybederek, yanlış hatırlamıyorsam 2009'dan bu yana, ilk kez üst üste 2 mağlubiyet aldı ligde.

Barcelona, Kazan'a karşı bu sezonki oynadığı maçlarda 20.5 sayı fark arttı ortalama. Barcelona maçları dışında Kazan'ın aldığı mağlubiyetlerin en farklısı ise sadece 8 sayıyla. Bir ters gelme durumu söz konusu mu, yoksa değil mi bu seri cevabı verecek bize. Kral Kupası finalinde sakatlanan Chuck Eidson da kadrodaki yerini alıyor Unics Kazan maçında, iki takımda da eksik yok.

Biraz saha içine dönersek, Eurolig'in bu sezon en az sayıya izin veren takımı Barcelona, 61.4 sayı sadece maç başına. Kazan da Barcelona deplasmanında, onlar adına sezonun en düşük sayısı olan 50 sayıda kalmıştı. Kazan için savunmada kilit noktalar, Barça'nın transition hücumlarına verecekleri cevap ve Barça'nın neredeyse her oyuncusunun çok iyi oynadığı p&r dolu hücumlarını nasıl savundukları önemli olacak. Kısaca oyunun kilidi "tempo" olacak. Hızlı oynamayı, koşmayı seven Barça'ya karşı, oyunu yavaşlatan, hatta bazen uyuta uyuta farkı yaratan Kazan.

İlk maç yarın akşam saat 20:00'de. Serinin en kritik maçı da diyebiliriz, çünkü Eurolig'de son 27 playoff serisinin 21'ini, ilk maçı kazanan takımlar kazanmış. Güzel bir seri olacak diyerekten kapatalım bu yazıyı, bu arada herkese merhabalar diyeyim ben de.

Hiç yorum yok: